Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/10966 E. 2023/406 K. 08.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10966
KARAR NO : 2023/406
KARAR TARİHİ : 08.02.2023

T. C.
Y A R G I T A Y
3. C E Z A D A İ R E S İ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1240 E., 2018/1567 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ
1.Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesinin, 16.01.2018 tarihli ve 2017/194 Esas, 2018/14 sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 3 ve 5 inci maddesi ve 5327 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 13.06.2018 tarihli ve 2018/1240 Esas, 2018/1567 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 21.05.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle; sanık hakkında düzenlenen veri inceleme raporunun hukuki bir geçerliliği olmadığı gibi, terör örgütü ile herhangi bir ilişkisinin olmadığına, dosyada bulunan 15.01.2018 tarihli uzman mütalaasına göre sanığın cep telefonunda ByLock uygulamasına rastlanmadığına, söz konusu raporda tespit edilen konuşmalardan anlaşılacağı üzere sanığın darbe girişimini önlemek amacıyla hareket ettiğine, silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işlediğine dair maddi bir delil olmadığı gibi, örgütün haberleşme amacıyla kullandığı yasal olmayan herhangi bir programı indirmediği ve kullanmadığına, ByLock içeriklerinin ve User ID ile şifresinin tespit edilemediğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
BTK’dan alınan ByLock karşı IP adres bilgileri, BTK tarafından Mahkememize gönderilen iletişim tespit tutanakları, Antalya İl Emniyet Müdürlüğü tarafından Mahkememize gönderilen 04/12/2017 tarih ve 46914323-7446-(22105)2017/3581514 sayılı ByLock araştırma tutanağı, Sanığa ait dijital metaryeller üzerinde yapılan inceleme sonucu tanzim olunan Antalya İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün 20.11.2017 tarihli inceleme raporu, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunun 30.10.2017 tarih ve 2017/8711 sayılı yazısı ekinde gönderilen veri inceleme raporu, sanığın savunması, arama ve el koyma tutanakları, sanıklara ait adli sicil ve nüfus kayıtları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde,
Sanık …’in Antalya Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünde Komiser Yardımcısı olarak görev yapmakta iken 677 Sayılı KHK ile ihraç edildiği,
Sanık … 0505 (…) (..) (..) numaralı GSM hattı ile 15.08.2014 tarihinden 06.09.2014 tarihine kadar 3587… IMEI numaralı cihaz ile 21 kez ByLock programı ile bağlantı sağlantı sağladığının tespit edildiği, dolayısıyla söz konusu programı kullandığı anlaşılmış olup, her ne kadar sanık söz konusu programı kullanmadığını savunmuş ise de, söz konusu GSM hattına ait iletişim tespit tutanağına göre GSM hattının sanığın kullanımında olduğu, dolayısıyla 0505 (…) (..) (..) numaralı GSM hattına ait ByLock programı ile ilgili karşı IP adres bilgilerini içerir iletişim tespit tutanağı ve aynı GSM hattına ait iletişim tespit tutanağı-HTS kaydı göz önüne alındığında sanığın inkar yönlü savunmasına itibar edilmemiş, sanığın üzerine atılı FETÖ-PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği mahkemece kabul edilerek sanık hakkında hüküm tesis edilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince, sanık hakkında yapılan yargılama sonunda; eyleminin oluşa, soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde belirlenip suç niteliğinin tayin edildiği, sanığın savunmalarının yeterli yasal gerekçe gösterilerek reddedildiği, verilen hükmün usul ve yasaya uygun olduğu, cezanın kanuni sınırlar içinde uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriklerine göre yapılan incelemede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarihli ve 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarihli ve 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı kararında ve Dairemizin müstakar kararlarında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilmekle,
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, söz konusu ölçütler doğrultusunda ByLock kullanıcısı olduğuna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, temyiz aşamasında dosyaya geldiği anlaşılan ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile yine temyiz aşamasında dosyaya giren …., …. ve …. isimli şahıslara ait ifade ve teşhis tutanaklarının 5271 sayılı Kanun’un 217 inci maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunduktan sonra hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince yetersiz ByLock sorgu tutanaklarına ve ByLock HIS (CGNAT) kayıtlarına dayanılarak sanığın ByLock kullandığı sabit görülmek suretiyle eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 13.06.2018 tarihli ve 2018/1240 Esas, 2018/1567 sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca,

Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
08.02.2023 tarihinde karar verildi.