Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/10936 E. 2023/658 K. 22.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10936
KARAR NO : 2023/658
KARAR TARİHİ : 22.02.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/178 E., 2018/212 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.10.2018 tarihli ve 2018/137 Esas, 2018/82 sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun(5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun(3713

sayılı Kanun)3 ve 5 inci maddesinin birinci fıkrası ve 5327 sayılı Kanun’un 62, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 31.12.2018 tarihli ve 2018/178 Esas, 2018/212 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 31.05.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle; suçun kanuni unsurlarının oluşmadığına, kararı veren İlk Derece Mahkemesinin kanunla kurulmuş mahkeme ilkesine aykırı olduğuna, hükmün 5271 sayılı Kanun’un 230 uncu maddesinde yer alan unsurları içermediğine, gerekçesiz olarak alt sınırdan uzaklaşıldığına, istinaf ilamının gerekçesiz olduğuna, kararda sanığın AKTİSAD isimli derneğe üye olduğunun belirtildiğine, ancak sanığın söz konusu dernekte çalışmış olup üye olmadığına, farklı illerde örgütle bağlantılı kurumlarda çalışma amacının geçimini temin etmek olduğuna, buralarda çalışırken kesinlikle örgütsel bir amaç gütmediğine, çocuklarını okula gönderirken de örgütsel amaçla hareket etmediğine, Bank Asyadaki hesabına talimatla para yatırmadığına, sanığın katıldığı İtalya gezisinin örgüt tarafında organize edilmediğine, dernek yönetim kurulu kararıyla olduğuna, yaptığı telefon görüşmelerinin içerik kaydı olmadığına, bu görüşmelerin hiçbirinin örgütsel bir faaliyet çerçevesinde gerçekleşmediğine, sanığın ByLock kullanmadığına, USER ID ve içerik bilgisine ulaşılamadığına, CGNAT kayıtlarının ByLock kullanıcısı olduğunu göstermediğine, ByLock programının hukuki delil mahiyeti taşımadığına, sanığın emniyet mahrem yapılanmasında yer almadığına, buna ilişkin raporun hukuken delil olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığına, örgüte hayatının hiçbir döneminde yaklaşmadığına, tanık beyanlarının iftira niteliğinde olduğuna ve sair sebeplere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame kapsamında mahkemece yapılan yargılama sonunda: Sanığın en son KHK ile kapatılan … Aktif İşadamları Derneğinde çalıştığı ve emekli olduğu, aynı zamanda bu deneğin üyesi olduğu, farklı illerde örgütle irtibatlı ve iltisaklı çeşitli eğitim kurumlarında çalıştığı, sanığın çocukları olan F. N. S. ve S. E. S.’yi KHK ile kapatılan Özel … İlköğretim Okuluna, yine S. E. S.’yi kapatılan Özel … Anadolu Lisesine, F. N. S.’yi kapatılan Özel … İlköğretim Okuluna ve Özel … Anadolu Lisesine gönderdiği, sanığın Bank Asyada birden çok hesabının olduğu, bu hesaplarını 2014 yılı Şubat ayı ve 2015 yılı Aralık ayları

arası aktif şekilde kullandığı, çeşitli miktarlarda para yatırma, çekme, EFT, döviz alım satımı, vadeli hesap açtırma gibi işlemler yaptığı, aylık bakiyelerde para artışının açıkça gözlendiği, sanığın hesaplardaki işlem tarihlerinin 17/25 Aralık 2013 sürecinden sonra örgüt liderinin Bank … için “Okçular Tepesi” nitelendirmesi yaparak örgüt üyelerinden bankaya destek olunması çağrısı yaptığı bir zamana denk geldiği, sanığın 2012 yılında örgüt tarafından organize edilen İtalya gezisine katıldığı, sanığın hakkında örgüt üyeliği suçundan soruşturma yapılan bir çok kişiyle görüşmelerinin olduğu, sanığın adına kayıtlı 0531 … … numaralı GSM hattı ile … IMEI numaralı cihazla ByLock sistemine ilk kez 12.08.2014 tarihinde, 0544 … … numaralı GSM hattı ile … IMEI numaralı cihazla ByLock sistemine ilk kez 22.06.2015 tarihinde giriş yaptığı, sanığın kullandığı 0531 790 … numaralı GSM hattı ile ByLock’un belirlenen 9 adet IP numaralarından … IP numarasına ve … IP numarasına 12.08.2014 ile 28.05.2015 tarihleri arasında 42347 kez giriş yaptığı, sanığın kullandığı 0544 … … numaralı GSM hattı ile ByLock’un belirlenen 9 adet IP numaralarından … IP numarasına 22.06.2015 ile 08.11.2015 tarihleri arasında 312 kez giriş yaptığı, mesaj içerikleri tespit edilememiş ise de ByLock programına girdiğine dair çok sayıda trafik kaydının olduğu, gizli tanığın sunduğu dijital verilerden sanıkla ilgili elde edilen bilgilerde, FETÖ/PDY emniyet yapılanması içinde görevinin öğretmen olduğu, FETÖ/PDY emniyet yapılanması biriminin yüksekokul olduğu, FETÖ/PDY emniyet yapılanmasında bağlı bulunduğu il Konya olduğu, mahrem yapı içerisindeki vasfının “B” olduğu, mahrem yapıya katılmadan önceki son görevinin dershane olduğu, yüksekokul’un meslekten geçme polis amirleri sorumlusu anlamına geldiği, “B” vasfının müdür yardımcısı, zümre başkanı olduğu, ByLock kaydının olduğunun belirtildiği, tanıklardan A. Ü’nün sanığın kendi sohbet hocası olduğunu ve telefonuna ByLock isimli programı yüklediğini beyan ettiği, sanığın örgüt içinde “…” kod adını kullandığı, tanıklar E., S., S. ve H.’nin benzer beyanlarda bulunarak sanığın emniyet mahrem yapılanmasında komiserlerden sorumlu kişi olduğunu beyan ettikleri, bu durumun dijital verideki bilgilerle örtüştüğü, sanığa isnat edilen maddi eylemlerin bu şekilde sabit olduğu, örgüt üyeliğini gösterir bir çok eylemde bulunduğu, bu eylemlerini örgüt üyeliği için gerekli olan süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluğa sahip olduğu, bu yönüyle sanığa atılı bulunan suçun sabit olduğu kanaatine varılmış ve sanığın cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Sanığın cezası tayin edilirken suçun işleniş şekli, suç konusunun önem ve değeri, zararın miktarı, sanığın kişisel hali, sanığın örgüt üyeliği oluşturan eylemlerinin çokluğu, Emniyet Genel Müdürlüğü mahrem yapılanmasında yer alması ve çeşitli görevleri üstlenmiş olması, bu nedenle meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınmış ve temel cezası tayin edilirken alt sınırdan ayrılınmıştır. Sanığın duruşmalarda gözlemlenen saygılı hali dikkate alınmış ve takdiri indirim hükümleri uygulanmıştır.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

Bölge Adliye Mahkemesince, suç tarihinin sanığın ikinci kez yakalandığı tarih olan “26.04.2017” yerine ”24.01.2017” olarak yazılması mahkemesince mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 232 nci maddesinin 1 inci fıkrasının (d) bendi uyarınca gerekçeli karar başlığında sanığın eksik yazılan 24.01.2017 tarihli gözaltı süresinin gerekçeli karar başlığına mahallince eklenebileceği gözetilerek eleştiri ile yetinilmiştir.

Yukarıda belirtilen hususlar dışında mahkemenin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığı, delillerde ve işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığı, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, cezaların kanuni bağlamda uygulandığı anlaşıldığından istinaf başvurusunda bulunan sanık müdafiinin istinaf talebi yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı CMK’nın 280/1-a maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; çocuklarını örgüte müzahir okula göndermenin müsnet suç yönünden delil ya da örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;

Diğer delillerin atılı suçun sübutu ve cezanın kişiselleştirilmesi için yeterli olduğu görülmekle, sanığın ByLock kullanıcısı olduğuna ilişkin ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı getirtilmeden ByLock kullandığının kabul edilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.

1-) Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, örgütün emniyet mahrem yapılanmasında öğretmen olan, tanık beyanlarına göre komiserlerden sorumlu kişi olan, örgütsel toplantılara katılarak sohbet hocalığı yapan, örgüt içinde “…” kod adını kullanan sanığın, anılan örgütün hiyerarşik yapısına organik bağla katılıp süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluluk arz eden faaliyetlerde bulunmak suretiyle üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.

2-) BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107 nci maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası AŞ’de gerçekleştirilen rutin hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği nazara alındığında; Bank … nezdindeki hesap hareketlerinin incelenmesi neticesi bilirkişi raporlarına göre, sanığın yaptığı işlemlerin örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eder nitelikte talimat ile uyumlu olduğu anlaşılmakla bu yöndeki temyiz itirazlarına itibar edilmemiştir.

3-)Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; karar gerekçelerine göre sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 31.12.2018 tarihli ve 2018/178 Esas, 2018/212 sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

22.02.2023 tarihinde karar verildi.