YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10841
KARAR NO : 2022/8211
KARAR TARİHİ : 16.11.2022
İNCELENEN KARARIN;
Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.03.2018 tarih ve 2018/21 – 2018/162 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkûmiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Temyiz edenler : Sanık ve müdafii
Bölge adliye mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Sanık müdafiinin, ceza miktarı itibariyle yasal şartları taşımayan duruşma talebinin CMK’nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
İlk derece mahkemesi gerekçesinde, silahlı terör örgütü FETÖ/PDY’nin 3713 sayılı Kanunun 7/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesi kararın esasını oluşturan hüküm fıkrasındaki doğru uygulama nedeniyle sonuca etkili görülmemiş,
Beyanları mahkumiyete esas alınan tanıkların, doğrudan aleni duruşmada sanığın huzurunda veya 5271 sayılı CMK’nın 180/1-2-5 maddesi gereğince SEGBİS kullanılmak ya da anılan yasanın 181/1 maddesinde öngörülen usule riayet edilmek suretiyle istinabe yoluyla dinlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, okunan beyanlardaki olguların sanığın soruşturma aşamasında müdafii huzurundaki ikrarı ile de sabit olması nedeniyle bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanığın temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden reddine, ancak;
Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup sanık ve müdafiinin temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün belirtilen nedenle BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK’nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün tekerrür uygulamasına dair kısmından “maddesi delaletiyle TCK’nin 58/6.” ibaresinin çıkarılması suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.