YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10705
KARAR NO : 2023/3607
KARAR TARİHİ : 30.05.2023
DURUŞMA TALEPLİ
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması
İlk Derece Mahkemesince silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen hükmün, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin, yasal şartları oluşmadığından 5271 sayılı Kanun’un 299 uncu maddesinin birinci fıkrası gereği reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Amasya Ağır Ceza Mahkemesinin, 21.03.2018 tarihli ve … sayılı kararıyla sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun (3713 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası yollamasıyla aynı maddenin altıncı fıkrası, 63 üncü maddesi uyarınca 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazına ve mahsubuna karar verilmiştir.
2. Sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davanın yeniden görülmesine karar verilerek duruşmalı yapılan yargılama sonucunda;
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 05.12.2018 tarihli ve … sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kaldırılarak, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası uyarınca 6 yıl 10 ay 15 … hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre infazına ve mahsubuna karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 31.05.2021 tarihli ve temyiz isteminin esastan reddi ile hükmün onanması görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi özet olarak;
1. Karar ve gerekçesinin maddi ve hukuki gerçekliğe uygun olmadığına,
2. Sanığın ByLock kullanmadığına,
3. Tek başına ByLock kullanımının da örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceğine,
4. MİT tarafından düzenlenen ByLock teknik raporunun hükme esas alınamayacağına, ByLock verilerinin çelişkili olduğuna dolayısıyla bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğine,
5. İlgili dönemde kanunlar çerçevesinde faaliyet gösteren Bank Asyadaki hesap kayıtlarının, okullardaki eğitim kayıtlarının yahut örgüte müzahir kurum ve kuruluş ile iletişime geçmemenin müsnet suç yönünden delil olarak kabul edilmeyeceğine,
6. HTS kayıtlarının; görüşme içeriklerinin tespit edilememesi ve suç unsuru içermemesi nedeniyle suçun delili sayılamayacağına,
7. Delillerin yetersiz olduğuna ve hatalı değerlendirildiğine,
8. Sanık hakkında 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri uyarınca beraat kararı verilmesi gerektiğine,
9. Aksinin kabulü halinde, iddia olunan eylem tarihleri itibariyle yargı kararı ile belirlenmiş terör örgütünün bulunmadığı ve bu dönemdeki eylemlerin suç sayılmaması gerektiği gerekçesiyle 5237 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesi kapsamında hata hükmü gereğince, öncelikle suç kastının bulunmaması nedeniyle beraat kararı verilmesi, aksi takdirde 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı kararı gerektiğine,
10. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunan temel hak ve hürriyetlerin ihlal edildiğine,
11. Usul ve kanuna aykırı karar verildiğine,
12. Temyiz dilekçesinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğunun kabulü ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
Bölge Adliye Mahkemesince davanın yeniden görülmesine karar verilerek duruşmalı yapılan yargılama sonucunda, İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kaldırılarak, sanığın eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğunun kabulü ile sanık hakkında mahkûmiyet kararı verilmiştir.
IV. GEREKÇE
Sanığın çocuklarının örgütle iltisaklı okulda eğitim görmesinin müsnet suç yönünden örgütsel faaliyet yahut delil olarak değerlendirilemeyeceği belirlenmiş, 5237 sayılı Kanun’un 63 üncü maddesi gereği sanığın gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin cezasından mahsubuna karar verilmemesinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden bu husus düzeltme nedeni yapılmamış ve dosya arasında bulunup 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 5 inci ve 22 nci maddeleri gereğince elektronik imza ile imzalandığı belirtildiği halde İlk Derece Mahkemesinin 21.03.2018 tarihli ikinci celse duruşma zaptının mahkeme heyeti tarafından elektronik olarak imzalanmaması mahallinde giderilmesi mümkün eksiklik olarak değerlendirilmiş olup;
Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, Bölge Adliye Mahkemesinin kararında da eleştiri sebepleri dışında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak eksiksiz yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin yukarıda ilgili bölümde ileri sürdüğü temyiz sebepleri ve sair hususlar yerinde görülmemekle, sanık hakkında kurulan hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin, 05.12.2018 tarihli ve 2018/152 Esas, 2018/261 sayılı kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Amasya Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
30.05.2023 tarihinde karar verildi.
… … … … …