Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/10603 E. 2023/3787 K. 18.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10603
KARAR NO : 2023/3787
KARAR TARİHİ : 18.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Temyiz başvurusunun esastan reddi ile hükmün onanması

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. HUKUKÎ SÜREÇ

1. Batman 3. Ağır Ceza Mahkemesinin, 31.01.2018 tarihli ve … sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesi, 5237

sayılı Kanun’un 62, 53, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası ve 63 üncü maddeleri uyarınca 7 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 16.11.2018 tarihli ve …. sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.

3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 27.05.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanık müdafiinin temyiz istemi özetle;

1.Hukuka uygun yol ve yöntemlerle elde edilmeyen delillerin ceza yargılamasında kullanılamayacağına,

2.MİT’in teknik raporunun her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle desteklenmediğinden dijital adli analiz raporu olarak kabul edilemeyeceğine, ilgili raporun teknik bir rapor olmadığına,

3.Doğruluğu hiçbir şekilde sorgulanamamış ve denetime tabi tutulmamış istihbari nitelikteki bilgilerin hukuki bir delil olarak kullanılamayacağına,

4.ByLock delilinin dosyadan çıkartılması gerektiğine,

5.ByLock’a ilişkin bir kısım taleplerinin Bölge Adliye Mahkemesince gerekçesiz reddedildiğine,

6.Suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,

7.İstinaf mahkemesi kararındaki gerekçelerden hiçbirini müvekkille somut olarak ilişkilendirmediğine,

8.Yerel mahkemenin alt sınırdan uzaklaşmasının hatalı olduğuna,

9.Tanıkların mahkeme huzurunda dinlenmesi taleplerinin kabul edilmediğine,

10.Yerel mahkeme sanık lehine değerlendirilmesi gereken hususları göz ardı ederek hukuka aykırı ve eksik incelemeyle hüküm tesis ettiğine ve sair hususlara ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

Temyizin kapsamına göre;

A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü

Mahkemesince sanığın FETÖ/PDY terör örgütü üyelerinin kriptolu haberleşme amacıyla kullandıkları yukarıda ayrıntısıyla açıklanan ByLock isimli haberleşme programını 2014 yıllarında kullanması, bu programın örgütün münhasıran gizli iletişiminde kullanılması nedeniyle tek başına örgüt üyeliği için yeterli olması, tanık beyanları ve örgütün finans kuruluşundaki hesap hareketleri nazara alınarak, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olduğuna, eyleminin TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanun’un 5/1 maddeleri kapsamında kaldığına, sanığın bu suç nedeniyle cezalandırılması gerektiğine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü

İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği belirlenmiştir.

IV. GEREKÇE

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda; ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi; dosyadaki diğer delillerin atılı suçun sübutu ve cezanın teşdiden belirlenmesi için yeterli olduğundan, sonuca etkili görülmemiştir.

Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, Bank …’daki hesabında bakiye bulunmazken örgüt liderinin talimatı üzerine Bank Asyada yeni katılım hesapları açarak bakiyesini artıran sanığın; FETÖ/PDY silahlı terör örgütü içinde; tanık beyanları itibariyle sohbet adı altındaki örgütsel toplantılara sorumlu olarak katıldığı, örgüt mensubu bir kısım polisten ve polislerin kaldığı örgüt evlerinden sorumlu olduğu, örgüt evlerinde kalacak kişileri yerleştirdiği, örgüt mensuplarından para talep ederek para topladığı belirlenen, İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin kararlarında da bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılan sanık hakkında;

Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirlenmekle sanık hakkında kurulan hükümde Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün görülen;

Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen cezanın 3713 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi ile artırılması sırasında artırım oranının doğru uygulanmasına karşın uygulanan kanun maddesinin aynı Kanun’un 5/1 inci maddesi olarak gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesinin dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.

V. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesinin, 16.11.2018 tarihli ve 2018/9 Esas, 2018/20 sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği ilk derece mahkemesi hükmün ikinci fıkrasındaki “3713 sayılı yasanın 5. Maddesi” ibaresi çıkarılarak yerine “3713 sayılı Kanun’un 5/1 inci maddesi” yazılması suretiyle, Tebliğname’ye kısmen uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesi uyarınca Batman 3. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

18.05.2023 tarihinde karar verildi.

… … … … …