Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2021/10559 E. 2023/532 K. 15.02.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10559
KARAR NO : 2023/532
KARAR TARİHİ : 15.02.2023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/2401 2018/2210
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.05.2018 tarihli ve 2018/83 Esas, 2018/234 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası, 62 nci maddesi, 63 üncü maddesinin birinci fıkrası ve 3713 sayılı Kanunu’nun beşinci maddesinin birinci fıkrası uyarınca 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.

2. Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 04.12.2018 tarihli ve 2018/2401 Esas, 2018/2201 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 01.06.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemlerinde özetle; Sanık hakkında eksik inceleme ve araştırma sonucunda usûl ve kanuna aykırı şekilde mahkûmiyet kararı verildiğine, suçun unsurlarının oluşmadığına, sanığın örgüt üyesi olmadığına, ByLock programını kullanmadığına, ayrıca sanığın söz konusu programı kullandığına dair dosyada yeterli delil bulunmadığına, herkes tarafından indirilip kullanılabilen ByLock programının suç olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığına, hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen ByLock programının delil olarak kabul edilmemesi gerektiğine, ByLock hakkında tarafsız bilirkişi incelmesi yapılması gerektiğine, itirafçı tanık beyanlarının gerçekleri yansıtmadığına, bir kısım tanıkların mahkemede dinlenmeyip aşama beyanlarının hükme esas alındığına, Bank Asyada hesap açtırma ya da herhangi bir bankacılık faaliyetinde bulunmanın suç olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığına, sanığın suçu işlediği iddia edilen tarihlerde FETÖ/PDY terör örgütünün olmadığına, mahkemenin kanuna aykırı olarak teşekkül ettiğine, çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerine aykırı olarak karar verildiğine, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesine aykırı değerlendirme yapıldığına, haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğine, sanığa atfedilen eylemlerin suç teşkil etmediğine, dosyada kesin ve inandırıcı delil bulunmadığına, sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine ve sair sebeplere ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olduğu iddiasıyla Samsun Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame kapsamında mahkemece yapılan yargılama sonucunda, tüm kovuşturma evrakı ile delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi suretiyle; sanığın adına kayıtlı ve fiilen kullanımındaki 0545 (…) (..) (..) ve 0541 (…) (..) (…) numaralı GSM hatlarının takılı olduğu …(01), …(01), …(01), …(01) ve …(01) IMEI numaralı telefon cihazları ile … ve … ByLock IP’lerinden giriş yaparak örgüt talimatı ile FETÖ/PDY örgütünün gizli haberleşme ağı ByLock’a dahil olduğu, 0545 (…) (…) (…) numaralı hatta ait dosya kapsamında mevcut olan ByLock içeriklerine ilişkin tespit ve değerlendirme tutanağı incelendiğinde; ByLock isimli programı … ID, “…” kullanıcı adı ve “…” şifresi ile kullandığının tespit edildiği, listesine arkadaşlar eklediği ve kendisinin de eklenmiş olduğu, ID yi ekleyenler tarafından “betül ve b/vaveyla” olarak kaydedildiği, ByLock uygulaması üzerinden diğer örgüt mensuplarıyla yazışma ve konuşma yaptığı, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğu ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edildiği, tanık H.Y.’nin etkin pişmanlık kapsamında müdafi eşliğinde alınan beyanında “2015-2016 yılları arasında örgüte ait evlerden birinde ev ablalığı yaptığını, sanığın da kendisi gibi örgüt içinde ev ablası olarak, ev ablalarının katıldığı toplantıya katıldığını, ByLock uygulamasında sanığın “b/vaveyla/betül” olarak kayıtlı olduğunu” beyan ederek sanığı teşhis ettiği, yine mahkeme tarafından dinlenen tanık Ö.C.’nin eşi, A.C.’nin kullandığı tespit edilen 0507 (…) (…) (…) numaralı GSM hattına bağlı ByLock uygulaması ile H.B. isimli şahsa ait 0545 (…) (…) (…) numaralı hatta bağlı ByLock uygulaması arasında yapılan konuşma ve görüşme içeriklerinde “betulun.no…” şeklinde sanığın fiilen kullandığı hatta ait numaranın sanığın ismiyle birlikte mesajlaşma esnasında geçtiği, sanığın örgütün finans kaynağı olduğu bilinen Bank … isimli örgüte müzahir bankada 05.02.2015 günü açılmış … müşteri numaralı hesabının bulunduğu, hesapta mutat bankacılık işlemleri yapıldığı ancak mahkemece bu hususların sanığın örgütle tamamen bağlantısız olduğu savunmasını çürüterek örgütle irtibatını gösterdiği değerlendirilerek; sanığın örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu ve böylelikle üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediğinin sabit olduğu kanaatine varılmış, netice ceza olarak 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular ile verilen hükümlerde Bölge Adliye Mahkemesi tarafından herhangi bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır.
IV. GEREKÇE
1- Amacı, yapılanması ve faaliyet yöntemlerine ilişkin ayrıntıları, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında açıklandığı üzere, FETÖ/PDY, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmayı ve yerine başka bir düzen getirmeyi amaçlayan bir terör örgütüdür.
2-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarihli ve 2017/16-956 Esas, 2017/970 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarihli ve 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı Kararında; “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetildiğinde; sanığın … ID numaralı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağının sanığa ait olduğuna ve sanığın ByLock programını … ID numarası ile gizliliği sağlamak amacıyla örgütsel haberleşmede kullandığına dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3-BDDK’nın 29.05.2015 tarihli kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredilen ve 22 Temmuz 2016 tarihli Kararı ile de 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 107. maddesinin son fıkrası gereğince faaliyet izni kaldırılıncaya kadar yasal bankacılık faaliyetlerine devam eden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisaklı … Katılım Bankası A.Ş.’de gerçekleştirilen mutad hesap hareketlerinin örgütsel faaliyet ya da örgüte yardım etmek kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilip, örgüt liderinin talimatı üzerine örgütün amacına hizmet eden ve bankanın yararına yapılan ödeme ve sair işlemlerin, örgüte üye olmak suçu bakımından örgütsel faaliyet, tek başına ise örgüte yardım etmek olarak kabul edilebileceği belirlenmiştir.
Bu kapsamda somut olay irdelendiğinde;
Oluş, iddia, mahkeme kabulü ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, tanık beyanlarına karşı sanığa duruşmada müdafi eşliğinde savunma ve beyanda bulunma imkanı verildiği, tanık H.Y.’nin etkin pişmanlık kapsamında müdafii eşliğinde alınan beyanında 2015-2016 yılları arasında örgüte ait evlerden birinde ev ablalığı yaptığını, sanığın da kendisi gibi örgüt içinde ev ablası olarak, ev ablalarının katıldığı toplantıya katıldığını, ByLock uygulamasında sanığın “b/vaveyla/betül” olarak kayıtlı olduğunu beyan ederek sanığı teşhis ettiği, yine mahkeme tarafından dinlenen tanık Ö.C.’nin eşi A.C.’nin kullanımında olduğu tespit edilen 0507 (…) (…) (…) numaralı GSM hattına bağlı bylock uygulaması ile Hale B. isimli şahsa ait 0545 (…) (…) (…) numaralı hatta bağlı ByLock uygulaması arasında yapılan konuşma ve görüşme içeriklerinde “betulun.no…” şeklinde sanığın fiilen kullandığı hatta ait numaranın sanığın ismiyle birlikte mesajlaşma esnasında geçtiği ve ByLock programını kullandığı anlaşılan sanığın mahkumiyetine yönelik vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerinin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; karar gerekçelerine göre sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden, sanık hakkında kurulan hükümde, Hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 04.12.2018 tarihli ve 2018/2401 Esas, 2018/2210 sayılı Kararında sanık müdafiince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Samsun 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
15.02.2023 tarihinde karar verildi.