YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10187
KARAR NO : 2023/3105
KARAR TARİHİ : 17.05.2023
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2018/1054 E., 2018/2049 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 22.02.2018 tarihli ve 2017/94 Esas, 2018/36 sayılı Kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 53 üncü maddesi, 58 inci maddesi ve 63 üncü maddesi uyarınca 6 Yıl 3 Ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
2. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 06.12.2018 tarihli ve 2018/1054 Esas, 2018/2049 sayılı Kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, 07.06.2021 tarih ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdii olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemleri özetle;
1.Atılı suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığına,
2.ByLock iddiası ile ilgili yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğuna,
3.YARSAV üyeliğinin suç teşkil edemeyeceğine,
4.Yargılama aşamasında dinlenmeyen tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağına,
5.Yargılama aşamasından dinlenen tanıkların sanığın lehine beyanda bulunduğuna,
6.Temyiz dilekçelerinde belirtilen sair temyiz sebepleri ve sair hususlara,
İlişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
Sanığın, örgütün gizli haberleşme proğramı olan ByLock’u kullandığının teknik deliller ile ispatlandığı, ayrıca sanığın örgüt ile organik bağının bulunduğunun tanık beyanları ve başka dosyanın sanığı Ahmet Campolat’a ait ByLock mesaj içerikleri ile sabit olduğu anlaşılmakla sanığın Yarsav üyeliği de örgüt üyeliği için kuvvetli bir emare olarak mahkemece değerlendirilmiştir. Tüm bu açıklamalar ışığında; sanığın FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil olmak sureti ile süreklilik, çeşitlik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerde bulunmak suretiyle üzerine atılı silahlı terör örgütüne üye olmak suçunu işlediğinin sabit olduğu kanaatine varılarak hüküm kurulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik görülmediği anlaşılmıştır..
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan inceleme sonunda;
1. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 esas ve 2017/370 sayılı Kararı ile onanarak kesinleşen, Yargıtay (Kapatılan) 16. Ceza Dairesinin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 sayılı kararlarında ve Dairemizin müstakar kararlarında “ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağı”nın kabul edildiği gözetilerek;
ByLock kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanığın, ByLock uygulamasını kullandığının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, buna dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, hükümden sonra dosyaya gelen sanığın kullandığı değerlendirilen 44646 ID numaralı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağı ile birlikte hükümden sonra dosyaya gönderilen sanığın örgütsel konuma ilişkin beyanlarda bulunan ve M. E. Y. ve B. E.’nın beyanlarının duruşmada 5271 sayılı CMK 217. maddesi gereğince sanık ve müdafiine okunması, gerekirse beyanları okunan kişilerin usulüne uygun olarak çağrılıp tanık olarak dinlenmesinden sonra tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ile sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2. Kabul ve uygulamaya göre de;
a) Sanığın örgütsel konumuna ilişkin müdafi eşliğinde beyanda bulunan B. K. ve gizli tanık Y.’nin beyanlarının karar yerinde değerlendirip tartışmadan 5271 sayılı CMK 280/1-b ‘ye aykırı hüküm kurulması,
b) Gerekçeli kararda, sanığın örgüt liderinin talimatı ile YARSAV’a üye olduğuna dair somut delilin bulunmadığı belirtildiği halde; çelişki oluşturacak şekilde sanığın YARSAV üyeliğinin kuvvetli emare olarak kabul edilmesi,
c) Silahlı terör örgütüne üye olma suçu temadi eden suçlardan olup yakalanma ile temadi kesileceğinden İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli karar başlıklarında suç tarihinin “16.07.2016″ yerine “15.07.2016,” olarak yazılması,
Hukuka aykırı bulunmuştur.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin, 06.12.2018 tarihli ve 2018/1054 Esas, 2018/2049 sayılı Kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Sanığın adli kontrol tedbirini ihlal etmesi ve delil durumu ve tutuklukta geçirdiği süre dikkate alınarak tahliye talebinin REDDİNE,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
17.05.2023 tarihinde karar verildi.