YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2021/10141
KARAR NO : 2023/194
KARAR TARİHİ : 23.01.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2019/515 E., 2019/641 K.
SUÇ : Silahlı terör örgütüne üye olma
HÜKÜM : İstinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi kararı
İlk Derece Mahkemesince silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kesin kararın; 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 29 ncu maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyize tabi hale gediği, anılan Kanuna eklenen geçici 5 nci maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içerisinde temyiz talebinde bulunulduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.02.2019 tarihli ve 2018/90 Esas, 2019/92 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5 inci maddesinin birinci fıkrası, 5237 sayılı Kanun’un 221 inci maddesinin dördüncü fıkrasının son cümlesi, 62 nci maddesi, 53 üncü maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 221 inci maddesinin beşinci fıkrası, 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrası göndermesiyle 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları, 63 üncü maddesi uyarınca 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, mahsubuna ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine karar verilmiştir.
2. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 25.04.2019 tarihli ve 2019/515 Esas, 2019/641 sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafinin istinaf başvurusu üzerine hükmün, tekerrür hükümleri uygulanırken doğrudan ve yalnızca 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasının uygulanması ve hükümden “göndermesiyle 58/6-7. maddesi” ibaresinin çıkarılması yönünden düzeltilmesi suretiyle 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir
3. Dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 09.06.2021 tarihli ve onama görüşünü içerir Tebliğname ile Daireye tevdi olunmuştur.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık ve vasisinin temyiz istemleri; sanığın soruşturma aşamasında psikolojik şiddet altında olduğuna, iddianamede yalnızca aleyhine olan delillerin dava konusu edildiğine, kolluk ifadesinde ve mahkemedeki savunmalarında kaldığı evin örgütle ilgisinin olduğunu bilmediğini, bilmesi halinde hukuk okuduğu için kariyerinin etkilenecek olması sebebiyle o evde kalmayacağını beyan ettiğine, evi ayarlayan şahsın devlet üniversitesinde formasyon eğitimi alması sebebiyle şüphelenmediğine, aleyhine verilen ifadenin geri çekilmesinin de ifade sahibinin kendisini kurtarmak için hareket ettiğini gösterdiğine, maddi imkansızlıktan dolayı beş günlüğüne kaldığı bu evde suç teşkil eden bir faaliyetinin olmaması ve aleyhine başka delilin de bulunmaması nedeniyle beraat kararı verilmesi gerektiğine ve sair sebeplere ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1995 doğumlu olan sanığın … Üniversitesi Hukuk Fakültesinde öğrenci olduğu, 07.10.2017 tarihinde FETÖ/PDY silahlı terör örgütü çerçevesinde 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında oluşturulan gaybubet evlerinde yakalanması üzerine soruşturmaya başlandığı, savunmalarından anlaşıldığı üzere adı … iken … olarak değiştirdiği, dördüncü sınıfta okulu uzatması üzerine Konya’da kalmaya karar verdiği, örgüt üyeliği suçundan cezalandırılan … G. isimli kişi aracılığı ile yakalandığı eve yerleştiği, sanığın bu evde kalmasının yanı sıra evin işleri ile ilgilendiği, tanık … T.’nin beyanından anlaşılacağı üzere evde kalmak için gelen kişilerle görüştüğü, tanık … A.’nın beyanından anlaşılacağı üzere, bu kişi ile temas kurduğu, ayrıca bu kişinin kuzeni olan ve yine gaybubet evlerinde kaldığı gerekçesi ile cezalandırılmasına karar verilen … S. isimli kişiye ev ayarladığı, … S. isimli kişinin hazırlık aşamasında alınan beyanında, sanığın liselilerden sorumlu olduğunu söylediği, tanık …İ.’nin kendi yargılandığı dosyada alınan beyanında, sanığın yakalandığı evin yeni yapılanma çerçevesinde oluşturulan öğrenci evlerinden olduğunu, burada kalacak öğrencilerin kendi bulundukları illerdeki örgüt temsilcileri ile Konya ilinde bulunan örgüt temsilcilerinin temas kurması sonucu bu eve yerleştirildiklerini, sanığın 15 temmuz darbe girişimi öncesinde ve sonrasında örgüte ait evlerde kaldığını söylediği, sanığın üniversitede okuduğu 4 yıl boyunca başka evlerde kalmasına rağmen, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Konya ilinde gaygubet evlerinin organizasyonunu yürüten … G. isimli kişi ile kurduğu temas sonucu yakalandığı gaybubet evine özellikle yerleştiği, sanığın bu evde kalmakla yetinmediği, evde kalmak için gelen kişilerle ilgilendiği, onlara bu evi veya başka evleri ayarlamaya çalıştığı, sanığın yakalandığı evde bulunan … T. ve … S. isimli kişilerin cezalandırılmış olduğu, sanığın bu evin örgüt tarafından tahsis edilen bir ev olduğunu bildiği, 15 Temmuz darbe girişimi yaşanmasına ve örgütün silahlı bir terör örgütü olduğu tüm açıklığı ile ortaya çıkmasına rağmen, örgütün yeni oluşturulan gaybubet evlerinde kalmak, bu amaçla örgüt üyeleri ile irtibat kurmak şeklinde sübut bulan bu eylemlerin örgüt üyeliği için gerekli ve zorunlu olan süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluğa sahip olduğu, bu ısrar ve bilinçli hareketin sanığın kastını gösterdiği, bu şekilde sanığa atılı bulunan suçun sabit olduğu kanaatine varılarak sanığın mahkumiyetine,
Sanığın yakalandıktan sonra gerek kendisi ve gerekse evde kaldığı kişilerle ilgili bilgiler verdiği, bu yönüyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması koşullarının oluştuğu kanaatine varıldığı, bu uygulama yapılırken sanığın kişiliği, örgüt içindeki konumu, verdiği bilgilerin niteliği, sanığın sadece evde kaldığı kişilerle ilgili bilgi vermiş olması, yargılama aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istemediğini beyan etmiş olması dikkate alınarak takdiren 1/3 oranında indirim yapılmasına karar verildiği belirtilmektedir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, tekerrür hükümleri uygulanırken doğrudan ve yalnızca 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasının uygulanmasına ilişkin düzeltme sebebi dışında bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenmiştir.
IV. GEREKÇE
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1. Mahallinde hukuka uygun olarak ikame olunup usulünce tartışılan delillere ve dosya kapsamına göre, tanık beyanları ve sanık savunmaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, 15 Temmuz darbe girişimi ile örgütün cebir ve şiddet içeren faaliyetleri açığa çıktıktan sonra örgütsel organizasyon içinde yeniden yapılanma faaliyetleri kapsamında oluşturulan örgüt evinde kalan, bu evlerin organizasyonu ve evlere öğrenci yerleştirilmesi konularında görev alan sanığın, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylemler yürüterek örgütle organik bağ kurmak suretiyle örgüt üyesi olduğuna dair kabulde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
2. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, temyiz dilekçesinde ileri sürülen savunmaların özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmakla; hükümde hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde yer alan nedenlerle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin, 25.04.2019 tarihli ve 2019/515 Esas, 2019/641 Karar sayılı kararında sanık ve vasisince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden, 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Konya 9. Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
23.01.2023 tarihinde karar verildi.