Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2020/8906 E. 2020/10097 K. 08.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/8906
KARAR NO : 2020/10097
KARAR TARİHİ : 08.09.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanığa isnat edilen 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/2-b, 87/2-son maddelerinde yer alan eyleme ilişkin öngörülen cezanın alt sınırının 8 yıl hapis cezası olması nedeniyle, sanığın istemi aranmaksızın müdafii tayin edilmesi, savunmasının mahkemece bizzat müdafii huzurunda alınması ve yine müdafiin hazır olduğu duruşmada karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, bozma öncesi yargılama aşamasında kendisini vekaletnameli müdafii ile temsil ettiren sanığın müdafii yokluğunda savunması alınarak karar verilmesi suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Colozza et Rubinat/İtalya, 12.02.1985 A. 89, Is-30; Campbell ve Fell/Birleşik Krallık, A.80 28.06.1984) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve 5271 sayılı CMK’nin 150/3. ve 188/1. maddelerine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
2)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı Kararında belirtildiği üzere, sanığa ve müdafiine ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK’nin 87/2-son maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
3)Sanığın kazanılmış hakkı nedeniyle sonuç ceza tayin edilirken 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 08.09.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.