Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2020/7513 E. 2020/9478 K. 13.07.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/7513
KARAR NO : 2020/9478
KARAR TARİHİ : 13.07.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık hakkında, katılan …’e karşı “Kasten Yaralama” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Oluş, dosya kapsamı ve tanıklar …, … ve …’ın 27/10/2015 tarihli beyanlarına göre, kendi aracıyla seyir halinde bulunan sanığın, aralarında alacak meselesi bulunan katılanı, yanında adı geçen tanıklar bulunduğu halde kendi aracıyla seyir halinde iken görmesi üzerine, kendi aracını, katılanın aracının önüne çapraz şekilde kırarak katılanı durdurması üzerine katılanın “Dağ başı mı burası, ne yolumuzu kesiyorsunuz, ananızı avradınızı sinkaf ederim.” şeklinde sözler sarf etmesi şeklinde gerçekleşen olayda, katılan tarafından sanığa yöneltilmiş, haksızlık içeriğini haiz herhangi bir söz ve/veya davranışın bulunmadığı olayda, sanık hakkında hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi gereği haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamenin bu yöndeki bozma görüşüne iştirak olunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA,
2) Sanık hakkında katılan …’e karşı “Mala Zarar Verme” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Katılan …’e karşı “Mala Zarar Verme” suçundan, sanık … hakkında “asli fail” olarak hüküm kurulduğu, temyiz dışı sanık … hakkında “Mala Zarar Verme” suçundan kurulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi sanık … hakkında da 5237 sayılı TCK’nin 38. maddesinde yer alan “Azmettirme” hükümlerinin uygulanmadığı anlaşılmakla, tebliğnamenin bu yöndeki görüşüne iştirak olunmamıştır.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
Sanığın her aşamada üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğine yönelik savunmaları, tanıklar … ve …’ın kolluk beyanlarında, tanık …’ın ise kovuşturma aşamasındaki anlatımlarında mala zarar verme suçuna yönelik herhangi bir anlatımlarının bulunmaması, kabul edilen mala zarar verme eylemine ilişkin herhangi bir zarar tespit tutanağının ve meydana gelen zarara ilişkin olay yeri kroki ve fotoğraf görüntülerinin bulunmaması, 27/10/2015 tarihli olay yeri tespit tutanağı içeriğinin “…’in kullandığı … plakalı aracın ön camının kargaşada çatladığı” ifadesinden ibaret olması ve katılan …’in 27/10/2015 tarihli hazırlık beyanında “… benim aracımın camını yumruk atmak suretiyle kırdı.” şeklindeki anlatımı ile kovuşturma aşamasında 20/01/2016 tarihli celsede “… benim aracımın camını kırdı.” şeklindeki çelişkili beyanları karşısında, hangi delile ne gerekçe ile üstünlük tanındığı denetime imkan verecek şekilde karar yerinde tartışılıp değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini gerekirken, yetersiz gerekçe ile sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin kabulü ile yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 13.07.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.