Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2020/6549 E. 2020/11372 K. 22.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/6549
KARAR NO : 2020/11372
KARAR TARİHİ : 22.09.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar …, …
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık Abdülkerim hakkında müştekilere karşı tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Uyap’tan alınan kayda göre, sanığın mahkemenin hüküm tarihinden sonra temyiz inceleme tarihinden önce 18.08.2019 tarihinde öldüğü anlaşıldığından, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nin 64/1. maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2) Sanık … hakkında müşteki Abdülkerim’i kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Kasten yaralama suçundan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın, denetim süresi içinde kasıtlı suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 231/11. maddesi uyarınca hakkındaki hükmün açıklanması sırasında; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Hadjianastassiou /Yunanistan, 16.12.1992; Van de Hurk/Hollanda, 19.04.1994; Hiro Balani/İspanya 09.12.1994; Ruiz Torija/İspanya, 09.12.1994) kararları gereğince, Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sının 141/3. maddesinde, 5271 sayılı CMK’nin 34, 230 ve 289. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı uyarınca, mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde açık olması ve Yargıtayın bu işlevini yerine getirebilmesi için, sonuca etkili tüm argümanların, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken bu ilkelere uyulmadan gerekçeden yoksun olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Sanığın eylemi neticesinde müştekinin vücudunda orta (2.) derecede kemik kırığı meydana geldiğinin Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesinin 07/03/2013 tarihli raporu ile bildirildiği görülmekle; 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre cezanın yarısına kadar artırılabileceğinin öngörülmesi, adli tıp kriterlerinde de kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını etkileme derecelerinin hafif (1. derece), orta (2. ve 3. derece) ve ağır (4., 5. ve 6. derece) olarak sınıflandırılması karşısında, TCK’nin 87/3. maddesi uyarınca kırığın hayat fonksiyonlarına etkisi dikkate alınarak makul oranda bir artırım yapılması gerekirken, TCK’nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesini ihlal edecek şekilde (1/2) oranında artırım yapılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
c) Anayasa Mahkemesi’nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinde belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 22.09.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.