Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2020/3811 E. 2020/12593 K. 05.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3811
KARAR NO : 2020/12593
KARAR TARİHİ : 05.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, kasten yaralama
HÜKÜMLER : Kamu davasının düşürülmesine, mahkumiyete dair

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanığın, tehdit suçuna ilişkin olarak yapmış olduğu temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık 11.04.2016 havale tarihli temyiz talepli dilekçesinde tehdit suçundan da almış olduğu cezayı temyiz ettiğini belirtmiş ise de, temyize konu hükümde tehdit suçundan bu sanık yönünden herhangi bir hüküm kurulmadığı gibi, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tanzim edilen 14.07.2015 tarih ve 2015/14079 İddianame Nolu iddianamede de, tehdit suçundan sanık hakkında açılmış bir kamu davasının da bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın bu yöndeki temyiz talebinin incelenmeksizin mahalline iadesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2) Sanık hakkında hakaret suçundan verilen kamu davasının düşürülmesine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
3) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Adli emanetin 2014/5219 sırasında kayıtlı vites topuzu hakkında 5237 sayılı TCK’nin 54. maddesi gereğince bir karar verilmemiş ise de, müsadere konusunda zamanaşımı süresince karar verilmesi mümkün görüldüğünden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Hükmün gerekçesinde; “Sanıklar … ve … tarafından aracın kapısı açılmak suretiyle mağdur …’ın araçtan çıkarıldığı, bu sanıklar tarafından …’nın tutulduğu, diğer sanık …’ın ise elinde bulunan vites topuzu benzeri bir şey ile …’ya vurmaya başladığı” şeklindeki mahkemenin kabulüne ve 23.03.2014 tarihli kolluk tutanağında, “olay yerinde bir adet vites kolu bulunduğu” belirtilmesine göre, sanığın, temyiz dışı sanıklar … ve … ile birlikte 5237 sayılı TCK’nin 37/1. maddesi uyarınca iştirak iradesi içerisinde mağdur …’yı kasten yaraladıkları anlaşıldığından, kasten yaralama eyleminin TCK’nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan sayılan vites kolu ile gerçekleştirilmesi sebebiyle, sanığın TCK’nin 86/1. maddesi uyarınca verilen temel cezasında, TCK’nin 86/3-e maddesi uyarınca artırım yapılmasına karar verilmemesi suretiyle sanığa eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılması öngörülmüş olması karşısında, mağdurun adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin ağır (6) derece olduğu belirtildiği halde, sanığın TCK’nin 86/1. maddesi uyarınca belirlenen temel cezasında TCK’nin 3. maddesine göre “cezada orantılılık ilkesi” gereğince makul bir oranda artırım yapılmaksızın, (1/3) oranında arttırım yapılması suretiyle sanığa eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Kasıtlı suçtan verilen hapis cezasının kanuni sonucu olarak, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 05.10.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.