Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2020/3479 E. 2020/12610 K. 05.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/3479
KARAR NO : 2020/12610
KARAR TARİHİ : 05.10.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Kamu davalarının düşürülmesine, mahkumiyetlere dair

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanıklar … ve … haklarında kasten yaralama suçlarından verilen kamu davalarının düşürülmesine dair hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Mağdurlar …, … ve … 09.05.2013 tarihli duruşmada diğer sanıklar … ve … haklarında şikayete tabi olan basit kasten yaralama suçlarından dolayı şikayetçi olmadıklarını beyan ettikleri ve katılma talebinde de bulunmadıkları görülmekle ve diğer sanıklar … ve …’ın da hükümleri temyiz etmeyerek şikayetten vazgeçmeyi kabul ettikleri dikkate alınarak 5271 sayılı CMK’nin 237. maddesine göre katılan sıfatını kazanmamış olmaları nedeniyle CMK’nin 242/1 ve 260/1. maddeleri gereğince hükümleri temyiz etmeye hakkı bulunmayan mağdurların ve vekillerinin temyiz taleplerinin 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2) Sanıklar …, … ve … haklarında kasten yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
a) Sanıklar …, … ve…’in alkollü bir şekilde Bmw marka araç ile ilerledikleri sırada, alkollü olan müşteki … ile mağdur …’ı tartışırlarken gördükleri ve bu olaya dahil olmaları üzerine taraflar arasında kavga başladığı, çıkan bu çok taraflı kavga sırasında, Kartal Adli Tıp Şube Müdürlüğü’nce tanzim edilen 17.12.2012 tarihli adli raporda; “…slyvian fissürde, intrapedinküler fossada, sağ serebral sulkuslarda travmatik SAK izlenmekle mevcut rapor bulgularına istinaden yaralanmasının yaşamını tehlikeye soktuğu” şeklinde yapılan tespite göre, müşteki …’in beyin kanaması geçirdiği, bu haliyle …’i hayati tehlike geçirecek nitelikte kasten yaraladığı anlaşılan sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/1 ve 87/1-d maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına ilişkin hükümler kurulduğu halde, hükmün gerekçesinde sanıkların eylemlerinin kasten öldürmeye teşebbüs oluşturduğundan bahsedilmesi suretiyle, hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulması,
b) Tüm mağdur sanıkların karşılıklı olarak kavga ettikleri ve müşteki … dışında diğer mağdur sanıklarında basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandıkları olayda, ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde şüpheli kalan bu halin sanıklar lehine değerlendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi karşısında, sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda (1/4) uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışmasız bırakılması,
c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve müdafiilerinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 05.10.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.