Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2020/23151 E. 2020/19530 K. 21.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/23151
KARAR NO : 2020/19530
KARAR TARİHİ : 21.12.2020

Kasten yaralama suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/1, 86/3-e, 29 ve 62/1. maddeleri gereğince 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, sanığın 5 yıl süre ile denetime tabî tutulmasına dair Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.12.2010 tarihli ve 2010/226 Esas, 2010/991 Karar sayılı kararının 31.12.2010 tarihinde kesinleştirilmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 10.03.2015 tarihinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle, hükmün açıklanmasına ve sanığın 5237 sayılı Kanun’un 86/1, 86/3-e, 29 ve 62/1. maddeleri gereğince 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.01.2018 tarihli ve 2016/989 Esas, 2018/35 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 16.09.2020 tarihli ve 2020/618 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.10.2020 tarihli ve 2020/83261 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.01.2018 tarihli hükmün açıklanmasına ilişkin kararın sanık tarafından istinaf edilmesi üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 05.07.2018 tarihli ve 2018/975 Esas, 2018/1586 sayılı kararı ile, “…katılan sanık …’ın temyizi üzerine Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 28.02.2013 tarih, 2013/2414 Esas ve 2013/8207 Karar sayılı ilamıyla sanık … hakkında katılan Ramazan’ı yaralamaktan dolayı verilen mahkumiyet hükmünün temyiz kabiliyeti bulunmayıp, itiraz yolu açık bulunduğundan itiraz merciince karar verilmek üzere dosyanın mahalline iadesine karar verildiği, ancak dosyanın itiraz merciine gönderilmediği, böylece hükmün kesinleşmediği, denetim süresinin de başlamadığı ve açıklanan hükmün yok hükmünde olduğu, istinaf incelemesine konu bir karar bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun CMK’nın 279/1-b. maddesi uyarınca REDDİNE,” şeklinde karar verildiği de nazara alınarak yapılan değerlendirmede;
Dosya kapsamına göre, Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.12.2010 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara karşı sanık müdafii tarafından yapılan itirazın Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.12.2010 tarihli ve 2010/1598 değişik iş sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine anılan kararın red tarihi itibarile kesinleştirilmesinin yapıldığı, ancak bu kez de katılan tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması nedeniyle Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 28.02.2013 tarihli ve 2013/2414 Esas, 2013/8207 Karar sayılı ilamı ile katılana karşı gerçekleşen yaralama fiili nedeniyle hükmün açıklanması geriye bırakıldığından, temyiz kanun yoluna değil, itiraz kanun yoluna tabii olduğunun belirtildiği fakat katılanın temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabul edilerek mercii tarafından da herhangi bir karar verilmediği, bu durumda esasen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmediği ve denetim süresinin başlamadığı, dolayısıyla sanık hakkında denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği gerekçesiyle de hükmün açıklanamayacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünceler yerinde görüldüğünden; Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.01.2018 tarihli ve 2016/989 Esas, 2018/35 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.