Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2020/19869 E. 2020/11706 K. 24.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/19869
KARAR NO : 2020/11706
KARAR TARİHİ : 24.09.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1)Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi kapsamında yer alan “Basit Kasten Yaralama” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “…kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’de yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nin 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK’nin 7. ve CMK’nin 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
2)Sanık hakkında, Fethiye 2.Asliye Ceza Mahkemesine ait 29/12/2011 tarihli, 2009/15 Esas ve 2011/724 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nin 86/2 ve 62. maddeleri uyarınca hükmolunan “3 ay” hapis cezasının, aynı Kanun’un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve TCK’nin 51/3. maddesi gereği sanığın 1 yıl 3 ay süreyle denetime tabi tutulmasına karar verildiği, hükmün temyizi üzerine, Yüksek Yargıtay 3. Ceza Dairesine ait 25.03.2014 tarihli, 2013/25236 Esas ve 2014/12235 Karar sayılı ilamı ile TCK’nin 29. madde uygulamasının tartışılması gerektiği yönünden bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında TCK’nin 86/2, 29 ve 62. maddeleri uyarınca hükmolunan “2 ay 15 gün” hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi gereği açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı yeni bir suç işlemesi nedeniyle mahkemece açıklanması geri bırakılan hükmün CMK’nin 231/11. maddesi gereği aynen açıklanması ile, bozma ilamından önce kurulan hüküm ile sanık lehine kazanılmış hak teşkil eden erteleme müessesenin uygulanmaması suretiyle sanığın kazanılmış hakkı ihlal edilerek, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesine aykırı davranılması,
3)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.09.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.