Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2020/19466 E. 2020/11201 K. 21.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/19466
KARAR NO : 2020/11201
KARAR TARİHİ : 21.09.2020

Basit yaralama suçundan sanık …’nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-e, 29, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 740,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin … 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli ve 2019/804 Esas, 2020/86 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 30.03.2020 tarihli ve 2020/4028 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 20.05.2020 tarihli ve 2020/44109 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamelerde;
1) 5237 sayılı Kanun’un 58/1. maddesinde yer alan “Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.” şeklindeki hüküm dikkate alındığında, sanığın adlî sicil kaydında yer alan … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/525 Esas, 2013/654 sayılı kararının kesinleşme tarihinin 22.11.2017 olduğu, … 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli kararına konu suç tarihinin ise 29.09.2018 olması karşısında, sanık hakkında şartları oluştuğu halde tekerrür hükümleri uygulanmadan yazılı şekilde karar verilmesinde,
2) Adli sicil kaydına göre hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerektirir sabıka kaydı bulunması nedeniyle mükerrir olduğu kabul edilebilecek sanığın üzerine atılı basit yaralama suçu nedeniyle hakkında uygulanan 5237 sayılı Kanun’un 86/2. maddesinde hapis veya adlî para cezasının seçimlik ceza olarak öngörülmesi karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 58/3. maddesinde yer alan, “Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezası hükmolunur.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak adli para cezasına hükmedilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunması nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nin 58/3. maddesi gereğince, TCK’nin 86/2. maddesinde belirtilen seçimlik cezalardan hapis cezasının seçilerek sonuçta TCK’nin 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanması gerekirken, doğrudan adli para cezasının seçilerek sonuç adli para cezası olduğundan tekerrür hükümlerinin uygulama imkanının ortadan kaldırılmasında isabet bulunmamaktadır.
Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; … 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.02.2020 tarihli ve 2019/804 Esas, 2020/86 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesinin (c) bendi gereğince aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.09.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.