Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2020/18781 E. 2020/11864 K. 28.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/18781
KARAR NO : 2020/11864
KARAR TARİHİ : 28.09.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Beraatlere dair

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
O yer Cumhuriyet savcısının temyizinin sanıklar hakkında katılan … …’e karşı kasten yaralama suçundan verilen beraat kararlarına yönelik olduğu tespit edilerek yapılan incelemede;
1) Sanık ……hakkında katılan … …’e karşı kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelemesinde:
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2) Sanık … hakkında katılan … …’e karşı kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelemesinde:
a) Oluşa, katılanın yargılamada sanığın kendisini iteklediğine dair beyanına, bu beyan ile uyumlu olan tanık …’nun savcılıktaki sanığın katılanı sallayıp yere düşürdüğünü gördüğüne dair beyanına, katılan hakkında düzenlenen adli rapora ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın katılanı elleriyle darp ederek katılanı sağ dirsekte 1×1 cm çapında 3 adet morluk, sağ kol üst iç kısımda 1×1 cm morluk, sağ omuzda 5 cm uzunluğunda sıyrık, sol bacak ayak bileğinin üst ksımında 1×1 cm çapında 2 adet morluk, sol diz üst kısımda 1×1 cm morluk oluşacak şekilde basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde kasten yaraladığının anlaşılması karşısında, sanığın mahkumiyeti yerine yasal ve yerinde olmayan yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
b) Sanığın yargılama konusu eyleminin, 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi kapsamında yer alan “Basit Kasten Yaralama” suçuna ilişkin olduğu, bahse konu eylem yönünden öngörülen ceza miktarının “dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası”na ilişkin olduğu anlaşılmakla; 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesinin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “…kovuşturma evresine geçilmiş…” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’de yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olsa da, iptal kararının sonuçları itibariyle Maddi Ceza Hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nin 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesinin (Scoppola v İtalya (No: 3 – GC), No: 126/05, 22 Mayıs 2012) kararında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Kanunsuz ceza olmaz” başlıklı 7. maddesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Suç ve cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 7. ve 5271 sayılı CMK’nin 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.09.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.