Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2020/15873 E. 2020/11646 K. 24.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/15873
KARAR NO : 2020/11646
KARAR TARİHİ : 24.09.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1) Sanığın eylemi neticesinde mağdurda meydana gelen yaralanmaya ilişkin olarak, Kulu Devlet Hastanesince tanzim olunan, 20/10/2005 tarihli, Adli Tıp Kurumu…Şube Müdürlüğünce düzenlenen 20.10.2010 tarihli ve uluslararası istinabe yoluyla, temin olunan … Sağlık Merkezi tarafından tanzim olunan 18/05/2015 tarihli raporlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, yabancı ülkede ikamet eden mağdurun ülkeye dönme durumu varsa, tüm tedavi evrakları, varsa film ve grafileri ile adli muayene raporları ile birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu ilgili Şube Müdürlüğüne sevki sağlanarak 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen kriterlere göre rapor temininin sağlanması; aksi halde uluslararası istinabe yoluyla temin edilen raporu da eklenerek dosyada mevcut tüm tıbbi bilgi ve belgelerin Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Dairesine gönderilmesi ve buradan aldırılacak raporun sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespit ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yetersiz raporlara istinaden yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
3)Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-a, e ve 87/1-c, 87/1-son maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, savunmasının yargılamayı yapan mahkemece bizzat alınması gerektiği gözetilmeyerek, savunmasının…11. Asliye Ceza Mahkemesince talimat yoluyla aldırılması suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (F.C.B. v İtalya, No: 12151/86, 28 Ağustos 1991) kararında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve 5271 sayılı CMK’nin 196/2. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre de;
4) Neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama niteliğinde bulunan “yüzde sabit iz” meydana gelecek şekilde yaralamanın, basit tıbbi müdahale giderilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilerek; sanığa, iddianamede belirtilmeyen 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesinin uygulanma ihtimali gözetilerek, 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesi gereği ek savunma hakkı tanınmak ve yargılama konusu eylemini birden fazla nitelikli hal ihlaline (TCK’nin 86/3-a, e madde hükümleri) neden olacak şekilde gerçekleştirmesi nedeniyle TCK’nin 86/1. maddesine göre belirlenen temel cezanın sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak tayini gerekirken, temel cezanın tayininde yazılı şekilde TCK’nin 86/2. maddesinin esas alınması suretiyle hüküm tesisi,
5) Sanık hakkında hüküm kurulurken TCK’nin 86/2. maddesine göre belirlenen temel cezada, sanığın eylemini silahtan sayılan satır ile üst soyuna karşı gerçekleştirmesi nedeniyle aynı Kanun’un 86/3. fıkrası gereği (½) oranında artırım uygulanırken, uygulama maddesinin (TCK’nin 86/3-a, e) gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
6) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 24/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.