Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2020/15529 E. 2020/19132 K. 15.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/15529
KARAR NO : 2020/19132
KARAR TARİHİ : 15.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Mağdur hakkında Tekirdağ Devlet Hastanesinin 06.08.2015 tarihli KBB uzmanı tarafından verilen raporda ”Yapılan muayenede ve çektirilen os nasale grafisinde nazal fraktür saptanmış olup, başka bir patoloji saptanmadı…. Kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına neden olması halinde, kırığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine, yoktur.” şeklinde tespitte bulunulduğu, düzenlenen raporda tespit edilen mevcut kırığın hayati fonksiyonlara etki derecesinin sayısal olarak belirtilmediği ve raporun Adli Tıp kriterlerine uygun olmayıp, hükme esas alınacak yeterlilikte bulunmadığı anlaşılmakla; mahkeme tarafından mağdurun tüm tedavi belgeleri ve raporları, varsa grafileri en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğüne gönderilerek, 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddelerinde belirtilen ölçütlere göre yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek ve mağdurda meydana gelen kemik kırığının hayati fonksiyonlara etki derecesi hususunda denetime elverişli olacak nitelikteki raporu alınarak neticesine göre sanığın cezasında 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabul ve uygulamaya göre;
2)Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezasının kısmen veya tamamen infaz edileceğine ilişkin ihtarat yapılırken uygulama maddesi olan 5237 sayılı TCK’nin 51/7. maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 232/6. maddesine aykırı davranılması,
3)Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanığa 5237 sayılı TCK’nin 51/8. maddesi uyarınca denetim süresini iyi halli olarak geçirmiş olması halinde cezasının infaz edilmiş sayılacağına ilişkin ihtarat yapılmaması,
4)5271 sayılı CMK’nin 231/8. maddesine, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi ile eklenen “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklindeki hükmün ancak yürürlük tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanabileceği, sanığın adli sicil kaydında yer alan ve 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce 28.05.2013 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden, adli sicil kaydına göre engel mahkumiyeti bulunmayıp, hakkında takdiri indirim maddesi uygulanan ve tekrar suç işlemeyeceği yönündeki olumlu kanaat sonucunda cezası ertelenen sanık hakkında engel hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunduğundan şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle CMK’nin 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
5)Mahkeme tarafından tartışmayı kimin başlattığı tespit edilemediği gerekçesiyle haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasına göre 5237 sayılı TCK’nin 3. maddesi uyarınca orantılılık ilkesi dikkate alınarak sanığın cezasından asgari (1/4) oranda indirim yapılması yerine yazılı şekilde (1/2) oranda indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.