Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2020/13449 E. 2020/20066 K. 23.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/13449
KARAR NO : 2020/20066
KARAR TARİHİ : 23.12.2020

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 08.07.2015 tarih ve 2015/24733 numaralı iddianame ile sanık … hakkında katılan …’a karşı yaralama suçunu işlediğinden bahisle cezalandırılması talep edilmiş olmasına rağmen, mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında bu suç yönünden herhangi bir karar verilmediği anlaşılmış ise de; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.12.2015 tarih ve 2015/1-640 Esas – 2015/496 sayılı kararında belirtildiği üzere; sanık hakkında iddianameyle dava açıldıktan sonra hüküm verilmesinin unutulması durumunda, ortada temyize konu olabilecek bir hüküm bulunmadığından, bu eksikliğin bozmaya konu edilmesi mümkün olmayıp, karara bağlanmayan iddiayla ilgili mahallinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1) Sanık … hakkında müşteki …’e karşı kasten yaralama ve sanık … hakkında katılan …’a karşı kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik incelemede:
5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi gereğince “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir” hükmü gereğince kararın temyiz kabiliyeti olmadığından ve ancak itiraz yolu açık bulunduğundan itiraz merciince karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2) Sanık … hakkında müşteki …’ya karşı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
3) Sanık … hakkında katılan …’e karşı kasten yaralama suçundan verilen beraat kararına yönelik katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
4) Sanıklar … ve … hakkında müşteki …’e karşı kasten yaralama suçundan verilen beraat kararlarına yönelik sanıklar müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanıklar müdafiinin temyiz isteminin, sanıklar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine yönelik olduğu anlaşıldığından, vekalet ücreti ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
Beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanıklar yararına hazine aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilebilmesi için, sanıkların üzerlerine atılı tüm suçlardan beraat etmesi gerektiği, dosya kapsamında sanıkların üzerlerine atılı müşteki …’e karşı kasten yaralama suçundan beraat ettikleri ancak; aynı dosyada açılan kamu davasında sanık … hakkında …’ya karşı kasten yaralama suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmakla, sanıklar hakkında müşteki …’e kasten yaralama suçundan verilen beraat hükümlerinden dolayı vekalet ücreti verilmemesi usul ve kanuna uygun olduğundan, tebliğnamenin vekalet ücreti verilmesi yönündeki düzeltilerek onama görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 23.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.