Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2019/9601 E. 2019/15417 K. 09.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/9601
KARAR NO : 2019/15417
KARAR TARİHİ : 09.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
a) TCK’nin 61.maddesi uyarınca temel cezalar belirlenirken, söz konusu maddenin 1. fıkrasında 7 bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurularak ve somut gerekçeler tek tek belirtilmek suretiyle ilgili kanun maddelerindeki cezaların alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması gerektiği halde, yazılı şekilde denetime imkan verecek somut teşdit nedenleri izah edilmeden suça sürüklenen çocuk hakkındaki temel cezanın teşdiden en üst seviyeden belirlenmesi suretiyle aynı Kanun’un 61. maddesine aykırı davranılması,
b) Suça sürüklenen çocuk hakkında yaralama eyleminden hüküm kurulurken, TCK’nin 86/2. maddesindeki seçimlik cezalardan takdiren hapis cezasının seçilmesi nedeniyle, hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının 5237 sayılı TCK’nin 50/3. maddesindeki zorunluluk gereğince, TCK’nin 50/2. maddesi de gözetilerek, TCK’nin 50/1. maddesindeki adli para cezası dışındaki diğer seçenek tedbirlerden birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA,
2) Suça sürüklenen çocuk hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
TCK’nin 61.maddesi uyarınca temel cezalar belirlenirken, söz konusu maddenin 1. fıkrasında 7 bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurularak ve somut gerekçeler tek tek belirtilmek suretiyle ilgili kanun maddelerindeki cezaların alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması gerektiği halde, yazılı şekilde denetime imkan verecek somut teşdit nedenleri izah edilmeden suça sürüklenen çocuk hakkındaki temel cezanın teşdiden en üst seviyeden belirlenmesi suretiyle aynı Kanun’un 61. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 09.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

MUHALEFET ŞERHİ

Suça sürüklenen çocuk …’nün müşteki …’yu silahla kasten yaralamak suçundan TCK’nin 86/2 86/3-e 31/3, 50/3, 52/1. maddeleri gereğince sonuç olarak 7300 TL. Para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararda;
1)Kanun koyucu cezaların kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hakime, olayın özelliği ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini göstererek iki sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevi yüklemiştir. Hakim bu yetkisini TCK’nin 61/1. maddesine uygun olarak suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı failin güttüğü amaç ve saik ile ilgili dosyaya yansıyan bilgi ve belgelere göre kullanacaktır.
Olayda yaralama suçundan cezaevinden yeni çıkan suça sürüklenen çocuğun mağdur çocuğu caddede gördüğünde yanına çağırdığı ve ne bakıyorsun diyerek tokat attığı tekmeleyip, yanından kaçarak uzaklaşmaya çalışan mağduru tekrar yakalayıp karnına 6136 sayılı Yasa kapsamında bulunduğu anlaşılan taşıdığı sustalı tabir edilen bıçakla vurmak suretiyle yaralamaya çalıştığı ancak bıçağın monta denk gelmese hayati tehlike doğuracak şekilde karnına girmesinin muhtemel olduğu mağdurun bıçağı tutması nedeniyle elinden doktor raporunda belirtildiği şekilde yaralanan suça sürüklenen çocuk hakkında mahkemenin temel cezasının belirlenmesi konusunda ortaya koyduğu tehlike ve zararın ağırlığına ilişkin gerekçelerin tabi hakim ilkesi ve yargılamanın yüz yüzeliği ilkeside nazara alındığından TCK’nin 61/1. maddesi kapsamında yeterli olduğu düşünce ve kaanatinde olduğumdan,
2) TCK’nin 50/3 fıkrasının gerekçesinde; maddenin üçüncü fıkrasında kısa süreli hapis cezasının adli para cezası veya diğer seçenek tedbirlerden birine çevrilmesi açısından mahkemenin takdir yetkisinin olmadığı haller belirlenmiştir. Bu hallerde mahkeme kısa süreli hapis cezasını adli para cezasına veya diğer seçenek tedbirlerden birine çevirecektir. Bunun için kişinin daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olması ve hükmolunan hapis cezasının otuz günden fazla olmaması gerekir. Keza daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak koşuluyla fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya 65 yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya az süreli hapis cezası birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir şeklindedir.
TCK’nin 50/3. fıkrası seçenek yaptırımlara çevirmenin zorunlu olduğu halleri düzenlemiştir. Buna göre daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olmak kaydıyla mahkum olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış veya 65 bitirmiş bulunanların mahkum oldukları kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunludur. Burada hakime takdir hakkı tanınmamış olup şartların oluşması halinde fıkrada belirtilen sürelerdeki hapis cezalarını maddenin birinci fıkrasında sayılan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunlu kılınmıştır. Kanun koyucu seçenek yaptırımlara çevirme noktasında bir sınırlama getirmemiş hapis cezasının birinci fıkrada belirtilen seçenek yaptırımlardan herhangi birine çevrileceğini belirtmiş, madde gerekçesinde de “bu hallerde mahkeme kısa süreli hapis cezasını adli para cezasına veya diğer seçenek tedbirlerden birine çevirecektir” denilmek suretiyle kısa süreli hapis cezasının para cezası dahil seçenek yaptırımlardan birine çevrilebileceği açıkça hükme bağlanmıştır.
Doktrinde de bu konuya ilişkin olarak ” suç tanımında adli para cezası ile hapis cezasının seçimlik olduğu bazı hallerde hapis cezası tercih edilip somut ceza belirlendiğinde TCK’nin 50/3. maddesinde yer alan ceza sınırının altında bir hapis cezasına ulaşılırsa kanaatimizce diğer şartları mevcutsa adli para cezasına çevirmek mümkündür. (M. Emin Artuk – Ahmet Gökcen – A. Caner Yenidünya, Ceza Hukuku Genel Hükümler 8. baskı s.706) şeklinde görüşe yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.02.2014 gün 2012/12-1528 Esas – 2014/62 Karar sayılı kararı ve istikrar kazanmış uygulamaları da bu yöndedir.
Sonuç olarak temel cezanın belirlenmesinde isabetsizlik bulunmadığı ve TCK’nin 50/3. maddesinin gerekçesinde de açıkça belirtildiği gibi suça sürüklenen çocuğun kısa süreli hapis cezasını adli para cezasına çevirmenin mahkemenin takdirinde olduğu düşüncesinde olduğumdan hükmüm onanması gerekirken çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.