Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2019/8660 E. 2019/7077 K. 03.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/8660
KARAR NO : 2019/7077
KARAR TARİHİ : 03.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyetlerine dair

Dairemizin 06.02.2019 tarihli ve 2018/9803 Esas – 2019/2195 Karar sayılı ilamı ile sanıkların müşteki …’ya karşı kasten yaralama eylemleri nedeniyle verilen onama kararlarına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 17.03.2019 tarihli ve KD 3 – 2015/390427 sayılı itiraznamesi ile; “Mağdur …’nin 05.11.2012 tarihinde sol kalçada ve anüsün yaklaşık 2 cm. distalinden kesici delici alet ile basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı, sistofix takılıp interne edilen mağdura 14.11.2012 tarihinde sistoskopi yapılıp sonda takıldığı ve opere edilmek üzere interne edildiği, 30.11.2012 tarihinde hastaneye yattığı, 03.12.2012 günü spinal anestezi ile operasyona alınarak sfinkter onarımı yapıldığı, 04.12.2012 tarihinde ise hastaneden taburcu edildiği olayda; zararın tespiti teknik bilgi ve belge gerektirdiğinden, hâkim tarafından gerekli yazışmalar yapılarak ve gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılarak zarar miktarı belirlenmeli, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini talep eden sanıklardan belirlenen miktar zararı giderip gidermeyeceği ayrı ayrı ve açıkça sorulduktan sonra, sonucuna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının tartışılması gerektiği” gerekçesiyle hükümlerin bozulması için dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2)Dairemizin 06.02.2019 tarihli ve 2018/9803 Esas – 2019/2195 Karar sayılı ilamı ile sanıkların müşteki …’ya karşı kasten yaralama eylemleri nedeniyle verilen onama kararlarının KALDIRILMASINA,
Müşteki …’nin 17.07.2013 günlü celsede şikâyetçi olduğunu bildirerek, davaya katılma talebinde bulunduğu halde, bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ise de gerekçeli kararın müşteki vekiline tebliğ edildiği ve hükmün temyiz edilmediği görülmekle yine gerekçeli karar başlığında sıfatının müşteki yerine katılan olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olduğu anlaşılmakla tebliğnamenin (2) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
a)Mahkum oldukları hapis cezalarının tekrar suç işlemeyecekleri hususunda mahkemede olumlu kanaat oluştuğu gerekçesiyle 5237 sayılı TCK’nin 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilen sanıkların suçu işledikleri tarihin 6545 sayılı yasanın yürürlük tarihinden önce olduğu, suç tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel bir sabıkaları bulunmadığı ve 5271 sayılı CMK’nin 231/5.maddesinin uygulanmasını kabul ettikleri gözetildiğinde, müştekinin uğradığı zarar miktarının tespit edilip sanıklara bildirilmesi ve sonucuna göre sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken zararın giderilmediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule göre de;
b)Uzun süreli hapis cezaları ertelenen sanıklar hakkında, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 03.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.