Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2019/7893 E. 2019/14878 K. 09.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7893
KARAR NO : 2019/14878
KARAR TARİHİ : 09.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanık … hakkında katılan …’e karşı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan katılanın isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2)Sanık … hakkında katılan …’e karşı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Katılanın yaralanmasına ilişkin … Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 23.04.2014 tarihinde düzenlenen adli raporunda katılanda nazal fraktür olduğu belirtilmesine rağmen hayati fonksiyonlarına etki derecesinin belirtilmediği ve ayrıca yüzünde sabit iz oluşturup oluşturmadığı hususunda bir değerlendirme yapılmadığının anlaşılması karşısında katılana ait tüm doktor raporları ve tedavi evrakları ve varsa grafilerinin temin edilerek katılanın en yakın Adli Tıp Kurumuna gönderilip, mağdurda meydana gelen kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etki derecesi ve mevcut yaralanmalarının yüzünde sabit ize neden olup olmadığının 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddelerindeki ölçütlere göre yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kati raporu alındıktan sonra, sanığın hukuki durumun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
b) Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesindeki tekerrür hükümlerinin uygulanmaması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09.07.2019 gününde oy çokluğu karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Sanık …’ın park halindeki motosikletine katılan sanık …’ın aracıyla çarpması nedeniyle aralarında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü ve karşılıklı olarak birbirlerini yaraladıkları, sanık …’in TCK’nin 86/1, 29, 50/1-a, 52/1-2. maddeleri gereğince neticeten 1800 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair karar verildiği,
Ancak sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesindeki tekürrür hükümlerinin uygulanmaması (b şıkkı olarak) bozma sebebi yapılmış ise de;
5237 sayılı Kanun’un 50. maddesinin 5. fıkrasında hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi halinde asıl mahkumiyetin bu madde hükümlerine göre çevrilen adli para cezası olacağı açıkça vurgulanmıştır. Bu nedenle somut olayda mahkemece hükmolunan hapis cezası takdiren adli para cezasına çevrildiğinden artık sonuç ceza çevrilen adli para cezası olduğu konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır. 5275 sayılı Kanun’un 108/2. maddesi dikkate alındığında ise hükmolunan adli para cezası nedeniyle tekerrür hükümlerinin uygulanmaması gerekmektedir.
Sonuç olarak sanık … hakkında 1800 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olduğundan çoğunluğun (b şıkkı) bu konudaki bozma düşüncesine katılmıyorum.