Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2019/7872 E. 2019/15656 K. 11.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/7872
KARAR NO : 2019/15656
KARAR TARİHİ : 11.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması sureti ile mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kesinleşen karar, denetim süresi içinde işlenen yeni suça ilişkin verilen mahkumiyet hükmünün kesinleşmesi üzerine ihbarda bulunulması ile açıklanmış ve yeniden hüküm kurulmuş ise de temyize, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hükmün, açıklanmasına karar verilecek yeni hüküm olduğu, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerektiği dikkate alınmadan, yazılı şekilde önceki hükme atıf yapılarak hüküm kurulmak suretiyle Anayasa’nın 141. ve 5271 sayılı CMK’nin 34 ve 223, 230. maddelerine aykırı davranılması,
2) Sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasından sonra, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 231/11. maddesi gereğince, açıklanması geri bırakılan önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, sanık hakkında önceki hükümde uygulanmayan 5237 sayılı TCK’nin 62. maddesinin uygulanması ve yine sanık hakkında hükmolunan netice cezanın TCK’nin 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 231/11. maddesine aykırı davranılması,
Kabul ve uygulamaya göre;
3) Sanığın tanık beyanları ile doğrulanan savunmalarında, suç tarihinde kapıcı olarak çalıştığı iş yeri yönetiminden gelen talimat yönünde bordür onarımı ile meşgul bulunduklarını ve bordür taşlarının bazılarını kırmak zorunda kaldıklarını, suç yerinden geçmekte olan mağdurun taşların kırılmadan çıkartılabileceği yönünde kendilerine laf atması üzerine mağdura işine bakmasını söylediğini ancak mağdurun biraz uzaklaştıktan sonra geri gelerek kendisine vurması üzerine kavga ettiklerini beyan etmesi, mağdurun da kendisi ile sert bir tavırla konuşması üzerine sanığı iteklediğini doğrulaması, Bursa Adli Tıp Şube Müdürlüğünün dosyada mevcut 05.05.2011 tarih ve 5080 sayılı raporuna göre olayda sanığın da hayat fonksiyonlarını hafif (1) derecede etkileyecek nitelikte kot (kaburga) kırığı meydana gelecek şekilde yaralanmış ve mağdur hakkında da sanık sıfatıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükümlerinin makul oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.