Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2019/6698 E. 2019/15904 K. 16.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/6698
KARAR NO : 2019/15904
KARAR TARİHİ : 16.09.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Mağdur … hakkında Mersin Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 05.02.2014 tarihli raporda, mağdurun “sağ yanakta 2 x 0.5 cm, sol yanakta 1 x 0.5 cmlik kesi” ile yaralandığının belirtilmesi ancak yüz çevresinde tespit edilen bu yaralanmasının yüzde sabit ize neden olup olmadığı hususunda görüş bildirilmemesi ve ayrıca adli tıp kriterlerine göre “Yüz bölgesinde 5 cm, vücudun diğer bölgelerinde tek lezyon olarak 10 cm, toplam 20 cm’den büyük cilt-cilt altını ilgilendiren yaralanmaların basit tıbbi müdahale ile giderilemez” nitelikte olduğu ancak mağdurun yüz bölgesi haricinde tespit edilen kesileri 20 cm’den büyük olduğu halde, mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandığının belirtilmesi karşısında, anılan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmakla; 07.09.2019 tarihinde UYAP’tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğinden hükümden sonra 09.03.2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılan mağdurun tüm tedavi evrakları, geçici ve kati raporları ile Silifke Cumhuriyet Başsavcılığının 09.03.2017 tarih ve 2017/1254 sayılı soruşturma evrakında bulunması muhtemel ölü muayene tutanağı, otopsi raporu ve varsa otopsi ya da ölü muayene işlemi sırasında çekilmiş yüz bölgesine ait fotoğrafları temin edilip Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Dairesine gönderilerek, mağdurun yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olup olmadığı ve Mersin Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 05.02.2014 tarihli raporda yüz bölgesinde tespit edilen bulguların ölü muayene tutanağında belirtilen bulgularda görülüp görülmediği, başka bir anlatımla bu bulguların tespit edilip edilmediği ve bu yaralanmasının yüzde sabit iz niteliğinde olup olmadığı hususlarında rapor aldırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Tekerrüre esas sabıkası olan sanık hakkında TCK’nin 58. maddesi uyarınca cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesine ve TCK’nin 58/6-7. maddesi uyarınca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına da karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerden dolayı 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 16.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.