Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2019/6246 E. 2019/14432 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/6246
KARAR NO : 2019/14432
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanık … hakkında müşteki …’e karşı kasten yaralamaya teşebbüs suçundan açılan dava ile ilgili hüküm kurulmamasına yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında müşteki …’e yönelik kasten yaralamaya teşebbüs suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmış ise de bu konuda zamanaşımı süresi içinde hüküm kurulabilmesi mümkün görüldüğünden ve temyize konu bir hüküm bulunmadığından, bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2)Sanık hakkında müşteki … ile katılanlar … ve …’a karşı hakaret suçundan, katılanlar … ve …’a karşı tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hakaret suçundan uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesi uygulanmamış ise de hak yoksunluğu kasıtlı suçtan verilen hapis cezasının kanuni sonucu olup, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma sebebi yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
3)Sanık hakkında katılan …’a karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının sanık lehine olduğu anlaşılarak yapılan temyiz incelemesinde;
Kamu görevlisi olan katılan …’ı görevi nedeniyle kasten yaralayan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/3-c maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza verilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
4)Sanık hakkında katılan …’a kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının sanık lehine olduğu anlaşılarak yapılan temyiz incelemesinde;
a)Kamu görevlisi olan katılan …’u görevi nedeniyle kasten yaralayan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/3-c maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza verilmesi,
b)Katılan … hakkında… Eğitim ve Araştırma Hastanesi adli tıp uzmanınca 05.05.2014 tarihli raporda “duyulardan yada organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi açısından değerlendirmek için henüz erken olduğu olay tarihinden itibaren en erken 12 ay sonra şahsın tarafımızdan muayenesi sonrasında bir yorumda bulunabileceği” belirtildiği halde, bu hususta rapor aldırılmadığı anlaşılmakla, katılanın tüm tedavi evrakları, raporları, film ve grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkedilerek kesin raporu aldırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
c)Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ile ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılması öngörülmüş olması karşısında, katılanın adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, sanığın cezasından TCK’nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak (1/3) oranında artırım yapılması,
d)Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesi uygulanmamış ise de hak yoksunluğu kasıtlı suçtan verilen hapis cezasının kanuni sonucu olup, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı da dikkate alınarak uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 03.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.