Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2019/5931 E. 2019/14361 K. 03.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/5931
KARAR NO : 2019/14361
KARAR TARİHİ : 03.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) 5271 sayılı CMK’nin 232/2-b maddesi gereğince mağdur …’ın açık kimlik bilgilerine gerekçeli karar başlığında yer verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Sanığın denetim süresinde kasten yeni bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilirken açıklanan hükümde, Anayasa’nın 141/3, 5271 sayılı CMK’nin 34. ve 230. maddeleri ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 05.05.2015 tarih ve 2014/145 Esas sayılı kararı gereğince mahkemenin gerekçeli kararında iddia, savunma, tanık beyanları ve diğer deliller somut olarak açıklanarak suçun öğeleri, kanıtlandığı kabul edilen olaylar denetime elverişli şekilde gösterilerek ve deliller tartışılarak mahkemenin ulaştığı sonuç sanık, mağdur, Cumhuriyet savcısı ve diğer okuyan herkesi tatmin edici olması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve yetersiz gerekçe ile karar verilerek 5271 sayılı CMK’nin 231/11. ve 232/6. maddelerine aykırı davranılması,
3) Mağdur hakkında … Devlet Hastanesinde görevli plastik cerrahi uzmanı tarafından düzenlenen 02.12.2009 tarihli raporda, “oluşan yaralanma basit tıbbi müdahale ile giderilemez, el fonksiyonel iyileşmesini takiben kati rapor verilebilir, durumu bildirir geçici hekim kanaat raporudur.” şeklinde rapor düzenlendiği ve söz konusu raporun geçici olduğu belirtildiği halde, mağdurun, mevcut raporları ile yaralanmasına ilişkin tüm tıbbi evrakları ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek, 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor aldırılması gerekirken, mağdurun yaralanmasına ilişkin kesin rapor aldırılmadan eksik inceleme ve yetersiz rapora dayanılarak hüküm kurulması,
4) Sanık hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-a-e maddeleri gereğince belirlenen “1 yıl 12 ay” hapis cezası üzerinden, TCK’nin 29.maddesi gereğince (1/4) oranında indirim yapıldığında sanığın “1 yıl 6 ay” hapis cezası yerine “18 ay” hapis cezası ile cezalandırılması ve TCK’nin 62. maddesi gereğince (1/6) oranında indirim yapıldığında sonuç cezanın “1 yıl 3 ay” yerine “15 ay” olarak hatalı hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini,
5) 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle yeniden ele alınıp açıklanmasına karar verilirken, CMK’nin 231/11. maddesi uyarınca önceki hükümde değişiklik yapılmadan aynen açıklanması gerektiği; ancak kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumu değerlendirerek, cezanın yarısına kadar belirlenecek bir kısmının infaz edilmemesi ya da koşullarının varlığı halinde hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair cezanın bireyselleştirilmesinin mümkün olduğu, kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen sanığın, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanması durumunda ise erteleme ve seçenek yaptırımlara çevirme imkanının bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, 5237 sayılı TCK’nin 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesi,
Kabule göre de;
6) 5237 sayılı TCK’nin 51/3. maddesindeki “cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, mahkum olunan ceza süresinden daha az denetim süresi belirlenmesi,
7) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûm edilen ve uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı iptal kararı da gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ceza miktarı ve erteleme yönünden CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 03.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.