Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2019/12890 E. 2019/15037 K. 10.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/12890
KARAR NO : 2019/15037
KARAR TARİHİ : 10.07.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık …’un temyiz itirazlarının hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
1)Sanık hakında konut dokunulmazlığını ihlal ve görevini yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas-2015/85Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Muğla Ceza Mahkemesinin 08.04.2010 tarihli ve 2009/1062 Esas – 2010/412 Karar sayılı mahkumiyet ilamı ile 5237 sayılı TCK’nin 179/3 del. 179/2, 62, 50. maddeleri gereğince hükmedilen 500 TL adli para cezasına dair mahkumiyet hükmünün 1412 sayılı CMUK’un 305/1.1 maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı maddenin son fıkrası uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı ve sanığın başkaca tekerrüre esas sabıkasının da bulunmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesi gereğince sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu husus
yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının tekerrür uygulamasına ilişkin bölümünün hükümlerden çıkarılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2)Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a)Mağdur … hakkında düzenlenen … Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 31.12.2012 tarihli geçici raporunda “Nazal künt travması fraktür. KBB uzmanı redükte etti.Vertex sağında parieto temporalde 6-8 cm kesi sütürlendi” şeklinde tespite yer verildiği, aynı hastanenin 02.01.2013 tarihli kbb ve ortopedi uzmanlarınca düzenlenen raporlarda yüzde sabit iz konusunda yeterli açıklama içermediği gibi ayrıca bu hususta rapor alınmadığı anlaşıldığından, mağdurun tüm tedavi evrakları, raporları, film ve grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne sevkedilerek yaralanmasının yüzünde sabit ize neden olup olmadığı hususunda duraksamaya yer vermeyecek ve 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki tüm unsurları kapsayacak şekilde kesin raporu aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
b)Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ile ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılması öngörülmüş olması karşısında, mağdurun adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, sanığın cezasından TCK’nin 3. maddesine göre orantılılık ilkesine aykırı olarak (1/4) oranında artırım yapılması,
c)Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Muğla Ceza Mahkemesinin 08.04.2010 tarihli ve 2009/1062 Esas – 2010/412 Karar sayılı mahkumiyet ilamı ile 5237 sayılı TCK’nin 179/3 del. 179/2, 62, 50. maddeleri gereğince hükmedilen 500TL adli para cezasına dair mahkumiyet hükmünün 1412 sayılı CMUK’un 305/1.1 maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı maddenin son fıkrası uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı ve sanığın başkaca tekerrüre esas sabıkasının da bulunmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesi gereğince sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması,
d)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140E- 2015/85K. sayılı kararı ile 5237 Sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 Sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
3) Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Nüfus kayıt örneğine göre, suç tarihinde mağdur … ve katılan …’ın damadı olduğu anlaşılan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 167/1-b ve 5271 sayılı CMK’nin 223/4-b maddeleri kapsamında şahsi cezasızlık hükümleri gereğince, ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
b)Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Muğla Ceza Mahkemesinin 08.04.2010 tarihli ve 2009/1062 Esas – 2010/412 Karar sayılı mahkumiyet ilamı ile 5237 sayılı TCK’nin 179/3 del. 179/2, 62, 50. maddeleri gereğince hükmedilen 500TL adli para cezasına dair mahkumiyet hükmünün 1412 sayılı CMUK’un 305/1.1 maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı maddenin son fıkrası uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı ve sanığın başkaca tekerrüre esas sabıkasının da bulunmadığı gözetilmeden, 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesi gereğince sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.07.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.