Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2019/1085 E. 2019/4017 K. 27.02.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/1085
KARAR NO : 2019/4017
KARAR TARİHİ : 27.02.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Müştekinin yaralanmasına ilişkin… Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen adli raporda “sağ zigoma üzerinde 3 cm.’lik etrafı ekimozlu düzensiz açık yara” bulunduğunun belirtilmesi karşısında, mağdurun yüz sınırları içerisindeki kesinin yüzünde sabit ize neden olup olmadığı hususunda rapor aldırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2) Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunun uzlaşmaya tabi olması karşısında, soruşturma ve kovuşturma aşamasında taraflara uzlaşmayı kabul edip etmediklerinin sorulmadığı anlaşılmakla, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. ve 254. maddeleri gereğince sanık ve mağdur arasında uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu,
3) Sanık hakkında 12.06.2006 tarih ve 2005/1469 Esas – 2006/450 sayılı karar ile 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 29, 62. maddeleri gereğince verilen 5 ay hapis cezasının, TCK’nin 50/1-a maddesi gereğince 3.000 TL adli para cezasına çevrildiği, hükmün sanık tarafından temyizi üzerine CMK’nin 231. maddesi yönünden değerlendirilmesi gerekçesi ile bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemece açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasına karar verilmiş ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.02.2016 tarih ve 2014/71 Esas – 2016/42 sayılı kararı gereğince sanığın 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkı nedeniyle hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nin 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ceza miktarı açısından CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 27.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.