Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/8993 E. 2019/1005 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8993
KARAR NO : 2019/1005
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Mağdur hakkında düzenlenen Bursa Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 29.05.2015 tarihli raporuna göre, yaralamanın şahsın yaşamını tehlikeye soktuğunun belirtildiği, Niğde Devlet Hastanesinin adli tıp uzmanı tarafından düzenlenen 20.01.2015 tarihli adli raporuna göre ise, kafa kemiklerinde kırık meydana gelmediğine göre yaralanmanın yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı ve basit tıbbi müdahale ile giderilir nitelikte olduğunun bildirildiği, Çekirge Devlet Hastanesi tarafından 25.09.2014 tarihinde çekilen 3 yönlü kranium grafisinde, sol paryetal kemikte fraktür hattı ile uyumlu radyolusensi izlendiği, BT tetkikleri ile incelenmesinin önerildiği, aynı hastane tarafından 18.09.2014 tarihinde çekilen kranial BT tetkiki sonuçlarında, sol tarafta temporal kemikte ve frontal kemikte operasyona sekonder defektler izlendiği, sol temporal lobta operasyona sekonder olduğu düşünülen geniş kaviter görünüm izlendiğinin, kemik yapılarda travmaya bağlı fraktür görünümünün saptanmadığının belirtildiği, mevcut raporlar ve tibbi belgeler arasında çelişki ve yaralanmanın niteliği hususunda tereddüt oluştuğu anlaşılmakla, mağduru ait tüm tıbbi evrakın temini ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulundan 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddeleri kapsamında rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2) 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-a, 87/1-d maddeleri uyarınca belirlenen 4 yıl 6 ay hapis cezasının 5 yılın altında kaldığının anlaşıldığı, TCK’nin 87/1-son maddesi gereğince cezanın 5 yıla yüksetilmesi ve bu ceza miktarı üzerinden TCK’nin 62. maddesi uyarınca (1/6) oranında indirim uygulanarak 4 yıl 2 ay hapis cezasının sonuç ceza olarak belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde uygulama ile eksik ceza tayini,
3) Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas olabilecek başka sabıkasının bulunmadığı da gözetildiğinde, sanık hakkında tekerrüre esas alınan Niğde 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.04.2012 tarihli ve 2012/69 Esas – 2012/327 Karar sayılı ilamıyla sanığın 5237 sayılı TCK’nin 151/1 maddesi gereğince mala zarar verme suçundan cezalandırılmasına karar verildiği ancak; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesi gereğince uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek, tekerrüre esas alınan suçun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; TCK’nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanık hakkında tekerrüre esas alınan hükme ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorularak, sonucuna göre TCK’nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 24.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.