Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/8864 E. 2019/1115 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8864
KARAR NO : 2019/1115
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Mağdur hakkında Edremit Devlet Hastanesince düzenlenen olay tarihli raporda, ”sağ kaş üzerinde 3 cm. cilt kesisi” mevcut olduğu, aldırılan raporlarda yüz bölgesinde meydana gelen yaralanmasının sabit iz oluşturup oluşturmadığı hususunda değerlendirmenin bulunmadığı ve mağdurun yaralanması hakkında düzenlenen raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmakla, mağdura ait tüm tedavi evrakları, geçici ve kati raporlar temin edilip, mağdurun en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü ya da bünyesinde Plastik Cerrah ya da Adli Tıp Uzmanı ünvanlı yekili doktor bulunan Üniversite Hastanesine sevki ile yaralanmasının niteliği hususunda TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki tüm unsurları içerecek şekilde ayrıntılı raporu aldırılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ile yetersiz nitelikteki raporlar hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Sanık hakkında hangi ilamın tekerrüre esas alındığı kararda gösterilmemiş ise de sanığın adli sicil kaydında bulunan Erzurum 1 Ağır Ceza Mahkemesinin 25.12.2008 tarih ve 2007/163 Esas – 2008/171 Karar sayılı ilamıyla sanığın 5237 sayılı TCK’nin 106/1. maddesi gereğince tehdit ve TCK’nin 157/1, 35, 62, 50/1-a gereğince teşebbüs aşamasında kalan dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar verildiği ve tekerrüre esas olabilecek başkaca ilamın bulunmadığı gözetildiğinde; 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesi gereğince uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek, sabıkada yer alan suçların uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; TCK’nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanık hakkında tekerrüre esas alınan hükme ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorularak, sonucuna göre TCK’nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 24.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.