Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/8605 E. 2019/1187 K. 28.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8605
KARAR NO : 2019/1187
KARAR TARİHİ : 28.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü;
1) Sanığın mağduru yedi bıçak darbesi ile alt çene solda bir adet, göğüs ön sol bölümde bir adet, göğüs sol arka dış yanda iki adet, batın sol dış yanda bir adet, sol uyluk üst dış yanda bir adet ve sol el 3. parmakta bir adet olmak üzere yaraladığı bu yaralanmalardan göğüs sol arka dış yanda tanımlanmış iki adet yaranın en az bir tanesinin hayati tehlikeye yol açtığı, batın sol dış yanda tanımlanmış bir yaranın dalak yaralanması nedeniyle hayati tehlikeye yol açtığı olayda, bıçak yaralarından biri batın diğer iki tanesinin göğüs bölgesinde olmak üzere en az iki adedinin ayrı ayrı hayati tehlikeye neden olması, suçun işlenmesinde kullanılan araç, hedef alınan vücut bölgeleri, darbelerin şiddeti, darbe sayısı değerlendirildiğinde, sanığın eyleminin adam öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturması ihtimali nedeniyle delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilip dosyanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2) Sanığın mağduru yaşamsal tehlike geçirecek ve yüzünde sabit ize neden olacak şekilde yaralandığı olayda, birden fazla nitelikli halin bir arada bulunması nedeniyle, TCK’nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesi gözetilerek temel ceza tayininde, TCK’nin 61. maddesi gereğince alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden katılan sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, sonuç ceza miktarları yönünden CMUK’un 326/son maddesine göre sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 28.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.