Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/8260 E. 2019/576 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8260
KARAR NO : 2019/576
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, ancak;
1) Katılan …’nin yaralanmasına ilişkin Bursa Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen adli raporun hükme esas alınacak yeterlilikte olmadığı anlaşıldığından, müştekinin tüm tedavi evrakları, geçici ve kesin raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek, 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması gerektiği gözetilmeden, yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Katılan …’nin olaydan hemen sonra polise verdiği 30/06/2015 tarihli ve mahkemede 20/08/2015 günü yapılan oturumda verdiği ifadelerinde, sanık … ile birlikte hareket eden sanık …’in kasten yaralama eylemini gerçekleştirirken eylemde kullandığı bıçağı adı geçen katılanın kalbine doğru salladığını ve bu defa kolundan bıçaklandığını söylediği ve Bursa Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen raporda, katılanın vücudunun birden fazla bölgesinden hayati tehlikeye neden olacak şekilde yaralandığının tespit edilmesi karşısında; sanıkların hedef aldığı vücut bölgesi, kullanılan aletin elverişliliği, darbenin şiddeti darbe sayısının çokluğu birlikte değerlendirildiğinde, sanıkların eyleme bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olup olmadığı hususunda delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
3) Sanıklar hakkında TCK’nin 53. maddesi gereğince hak yoksunlukları uygulanırken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas – 2015/85 sayılı kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 21.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.