Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/8094 E. 2019/806 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8094
KARAR NO : 2019/806
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

Kasten yaralama suçundan sanık …’ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.01.2018 tarihli ve 2016/1105 Esas, 2018/60 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 16.11.2018 tarih ve 2018/13876 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.11.2018 tarih ve 2018/94272 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre;
1) Sanık hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26.04.2016 tarihli iddianamede, kasten yaralama suçundan cezalandırılması için açılmış bir dava bulunmadığı gibi iddianamede olayın anlatılış tarzına göre suçun unsurlarının da gösterilmediği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 225/1. maddesinde yer alan, “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.” ve anılan Kanun’un 226/1. maddesinde yer alan “(1) Sanık, suçun hukuki niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir halde bulundurulmadıkça, iddianamede kanuni unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkum edilemez.” şeklindeki düzenlemeler de dikkate alındığında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun kasten yaralama suçuna hukuki nitelik itibariyle dönüşemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde sanığa ek savunma hakkı verilmek suretiyle 5237 sayılı Kanun’un 86/2. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verilmesinde,
2) 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34 ve 35 inci maddeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun’un 253 ve 254 üncü maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde, 6763 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usulüne uygun olarak yapılan uzlaşma teklifleri geçerliliğini korumakla birlikte, usulüne uygun olmayan uzlaşma teklifleri yönünden anılan eksikliğin 6763 sayılı Kanun ile getirilen yasal düzenleme gereğince giderilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, somut dava dosyasında soruşturma aşamasında işlem tarihi itibariyle gerek katılana gerekse sanığa usulüne uygun yapılmış bir uzlaştırma teklifi bulunmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Tebliğnamedeki 1 no’lu bozma görüşüne yönelik yapılan incelemede;
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 19.12.2018 tarih, 2015/3599 Esas, 2018/7638 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, “Olay günü sanığın müştekiyi evin bir odasına kilitleyip kaçmasını engelledikten sonra doktor raporunda belirtildiği gibi yaşamını tehlikeye sokmayacak ve basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek şekilde yaraladığının kabul edilmesi karşısında, sanığın eylemlerinin bütün halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu, müştekideki yaralanmaların hürriyetten yoksun kılma suçunun unsuru kapsamında kaldığı” bu nedenle her ne kadar iddianamede yaralama suçundan bahsedilmese de, dosya içerisinde katılan Fidan Günşen’in basit tıbbi müdahale ile geçer şekilde yaralandığına dair adli raporun bulunduğu, katılanın hazırlık aşamasında sanığın kendisini kolundan çekiştirdiğini, saçını çektiğini beyan ettiği mahkemece eylemin kişiyi hürriyetinden yosun kılma suçunu oluşturmayacağı değerlendirilerek sanığın değişen suç vasfı nedeniyle kasten yaralama suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakla,
Açıklanan bu nedenlerle Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.01.2018 tarihli ve 2016/1105 Esas, 2018/60 sayılı kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
2) Tebliğnamedeki 2 no’lu bozma görüşüne yönelik yapılan incelemede;
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.01.2018 tarihli ve 2016/1105 Esas, 2018/60 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.