YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/8062
KARAR NO : 2019/108
KARAR TARİHİ : 07.01.2019
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle sanığın mahkumiyetine dair
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanık hakkında Ramazan’ı yaralamadan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,
Sanık hakkında Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.06.2012 tarih ve 2007/1646 Esas – 2012/699 Karar sayılı ilamı ile TCK’nin 86/2, 29, 62. maddeleri gereğince verilen 1 ay 20 gün hapis cezasının TCK’nin 51. maddesi gereğince ertelendiği, hükmün o yer Cumhuriyet savcısı tarafından sanığın lehine temyizi üzerine CMK’nin 231. maddesi yönünden değerlendirilmesi gerekçesi ile Dairemizin 16.03.2015 tarih ve 2014/31327 Esas – 2015/9567 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle mahkemece açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; Ceza Genel Kurulunun 09.02.2016 tarih ve 2014/71 Esas, 2016/42 Karar sayılı ilamı gereğince sanığın 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkı nedeniyle hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasındaki “Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasının mahkumiyetinin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 3. Fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ve “Sanığın denetim süresi içinde yeniden suç işlemiş olması nedeni ile hakkında TCK’nin 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” şeklindeki paragrafların hükümden çıkarılarak yerine “Sanık hakkında hükmolunan 1 ay 20 gün hapis cezasının CMUK’un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkı nedeniyle TCK’nin 51. maddesine göre ERTELENMESİNE, TCK’nin 51/3. maddesine göre sanığın 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına, denetim süresinde sanığa herhangi bir yükümlülük yüklenmesine yer olmadığına” şeklindeki paragrafın eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) Sanık hakkında Ahmet’i yaralamadan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın yasada belirtilen türü ve üst sınırına göre; dava, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımı süresine tabi bulunmakla, ilk savunmanın verildiği 26.06.2008 tarihi ile mahkumiyet hükmünün verildiği 01.10.2018 tarihi arasındaki süreden, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 21.03.2016 tarihi ile denetim süresi içinde işlenen ikinci suçun tarihi olan 26.02.2017 tarihleri arasındaki durma süresi de çıkartılınca 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresinin geçtiğinin anlaşılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının CMUK’un 322/1. ve CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 07.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.