Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/6784 E. 2019/7373 K. 08.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6784
KARAR NO : 2019/7373
KARAR TARİHİ : 08.04.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanıklar … hakkında katılanlar… ve …’e yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nin 231/12. maddesi gereğince “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir” hükmü gereğince kararların temyiz kabiliyeti olmadığından ve ancak itiraz yolu açık bulunduğundan itiraz merciince karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2) Sanık … hakkında katılan …’a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın, katılanı hem kemik kırığına hem de yüzde sabit ize neden olacak şekilde kasten yaraladığı olayda; birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı ve 5237 sayılı TCK’nin 3. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi ve sanığın cezasından, “ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı hususunun tespit edilememesi sebebiyle” şeklindeki gerekçe ile 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesi uyarınca (1/4) oranında indirim uygulanması gerekirken, TCK’nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesine aykırı olacak şekilde, (1/2) oranında indirim uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından ve yine Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
3) Sanık … hakkında katılan …’a yönelik tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.01.2018 tarih ve 2017/12-463 Esas – 2018/20 Karar sayılı kararı uyarınca, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde 5237 sayılı TCK’nin 52/4. maddesi gereğince hapse çevrileceği ihtarı yapılmış ise de; 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesi infaz aşamasında re’sen gözetilebileceğinden tebliğnamenin bu husustaki düşüncesine iştirak edilmemiş ve bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
a) Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nin 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesine göre uzlaştırma kapsamında kaldığı anlaşılmakla; sanık ile katılan arasında 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemi yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması halinde yargılamaya devamla hüküm kurulması lüzumu,
Kabule göre de;
b) Sanığın katılana hitaben söylediği “seni bu havuza batırır, ayağımla basarak boğarım” şeklindeki sözlerinin 5237 sayılı TCK’nin 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğu ve mahkemenin de kabulü bu yönde olduğu halde, hükümde uygulanan kanun maddesinin “TCK’nin 106/1-1. cümlesi” yerine, yazılı şekilde hatalı olarak “TCK’nin 106/2-a maddesi” olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.04.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.