Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/6051 E. 2019/1446 K. 29.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6051
KARAR NO : 2019/1446
KARAR TARİHİ : 29.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyete dair

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Mağdur … hakkında Erbaa Devlet Hastanesinin kulak burun boğaz uzmanınca tanzim edilen 29.11.2005 tarihli raporunda; çökme şeklinde nazal fraktür tespit edildiği, kırığın hayat fonksiyonlarını etkilemediği ve basit tıbbi müdahale ile düzeltilebileceği belirtilmiş olup, raporun Yargıtay denetimine elverişli olacak yeterli açıklamayı içermediği görüldüğünden, tüm doktor raporları ve tedavi evraklarının varsa grafilerinin temin edilerek en yakın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek, kemik kırığının hayati fonksiyonlarına etkisinin ne olduğu, yüzünde sabit iz oluşturup oluşturmadığı ve 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddesindeki ölçütlere göre yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kati raporu alındıktan sonra, sanığın hukuki durumun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2) Sanığın kasten yaralama eylemi sonucunda mağdurun kemik kırığı meydana gelecek şekilde yaralandığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesinin 19.12.2006 tarih ve 5560 sayılı Kanun değişikliğinden önceki ve sonraki haline göre denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı somut olaya dair uygulaması hükmün gerekçesinde gösterilip, lehe kanun karşılaştırması bu şekilde yapıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3) Kabule göre, sanık hakkında mahkemenin 13.02.2007 tarih ve 2006/164 Esas – 2007/63 Karar sayılı ilk kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 87/3 ve 62. maddeleri gereğince verilen 10 ay hapis cezasının TCK’nin 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 6000,00 TL adli para cezasına çevrilerek, TCK’nin 52/4. maddesi gereğince 8 eşit aylık taksitler halinde ödenmesine karar verildiği, hükmün yalnızca sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine 5271 sayılı CMK’nin 231. madde uygulamasının mahalli mahkemece değerlendirilmesi yönünden Dairemizin 03.06.2009 tarih ve 2009/2572 Esas – 2009/10757 Karar sayılı kararı ile bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 04.11.2010 tarih ve 2009/473 Esas – 2010/456 Karar sayılı kararı ile sanığın 5560 sayılı Kanun ile değişiklik öncesi TCK’nin 87/3 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair verilen hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, sanığın denetim süresi içinde kasti suç işlemesi nedeniyle mahkemenin temyize konu kararı ile açıklanması geri bırakılan hükmün TCK’nin 87/3 ve 62. maddeleri gereğince verilen 10 ay hapis cezası olarak açıklanmasına karar verildiği halde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 09.02.2016 tarih ve 2014/71 Esas – 2016/42 Karar sayılı ilamı gereğince sadece sanık müdafii tarafından temyiz edilen ilk hükümdeki 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkı nedeniyle sanığa verilen hapis cezasının TCK’nin 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince adli para cezasına çevrilerek, TCK’nin 52/4. maddesi gereğince taksitlendirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 29.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.