Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/6030 E. 2019/428 K. 10.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/6030
KARAR NO : 2019/428
KARAR TARİHİ : 10.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Sanığın üzerine atılı suçun TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/2-b, 87/2-son maddeleri kapsamında olup alt sınırı beş yıl hapis cezasından fazla olduğundan, 5271 sayılı CMK’nin 150/3. maddesinin açık hükmü karşısında, sanığın savunmasının alındığı 20.01.2015 tarihli oturumda müdafii huzurunda savunmasının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, müdafiisi olmaksızın savunması alınması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
b) Katılan … hakkında düzenlenen adi raporun hüküm kurmaya elverişli bulunmaması ve çelişkili olması nedeniyle katılanın tüm evrakları, film, grafi ve raporlarıyla birlikte Adli Tıp Kurumuna sevki yapılarak, 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki tüm unsurları kapsayacak şekilde yeniden raporun aldırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) Katılan-sanık …’ün eylemi sonucu, diğer katılan-sanık …’un hayati tehlike geçirecek ve organlarından birinin işlevinin sürekli yitirilmesine neden olacak şekilde yaralandığı, aynı eylem nedeniyle oluşan birden fazla netice sebebiyle ağırlaşan yaralamada, katılan-sanık …’ün en ağır neticeden sorumlu tutulması gerektiği, bu nedenle hakkında sadece TCK’nin 86/1,86/3-e,87/2-b-son maddelerinin uygulanması gerekirken, ayrıca TCK’nin 87/1-d maddesi uygulanması sonucu yasada öngörülen yasal ceza sınırı da aşılmak suretiyle yazılı şekilde fazla ceza tayini,
d) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi gereğince hak yoksunları uygulanırken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas – 2015/85 Kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA,
2) Sanık … hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Katılan … hakkında düzenlenen adi raporun hüküm kurmaya elverişli bulunmaması nedeniyle katılanın tüm evrakları, film, grafi ve raporlarıyla birlikte Adli Tıp Kurumuna sevki yapılarak, 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerindeki tüm unsurları kapsayacak şekilde yeniden raporun aldırılması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
b) Katılanın kemik kırığının hayat fonksiyonlarını hafif (1.) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun kabul edilmesine göre, 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre cezanın yarısına kadar artırılabileceğinin öngörülmesi, adli tıp kriterlerinde de kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını etkileme derecelerinin hafif (1. derece), orta (2. ve 3. derece) ve ağır (4., 5. ve 6. derece) olarak sınıflandırılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nin 87/3. maddesi uyarınca kırığın hayat fonksiyonlarına etkisi dikkate alınarak makul oranda bir artırım yapılması gerekirken, 5237 sayılı TCK’nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesini ihlal edecek şekilde (1/4) oranında artırım yapılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesi gereğince hak yoksunları uygulanırken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas – 2015/85 Kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, 10.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.