Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/5229 E. 2018/19263 K. 11.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5229
KARAR NO : 2018/19263
KARAR TARİHİ : 11.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
MAĞDUR SANIK : …
HÜKÜM : Mahkumiyetlere dair

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık … hakkında mağdur …’ı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Müşteki …’ın 01.04.2015 tarihli talimat duruşmasında şikayetçi olmadığını ve davaya katılmak istediğini beyan etmesi nedeniyle katılan sıfatını almadığı ve bu nedenle hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmadığından müşteki vekilinin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE,
2) Sanık … hakkında mağdur …’yı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
a) Sanığa isnat edilen, 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c,son maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, savunmasının yargılamayı yapan mahkemece alınması gerektiği gözetilmeyerek, talimat yoluyla aldırılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 196/2. maddesine aykırı davranılması,
b) Sanık hakkında düzenlenen iddianamede sevk maddeleri arasında TCK’nin 87/1-son maddesi gösterilmediği halde, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan hüküm kurulması suretiyle CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilmesi,
c) Adli tıp uygulamalarına göre yaralanmanın yüzde sabit ize neden olup olmadığının olaydan en az altı ay sonra değerlendirilmesinin gerektiği, mağdurun olayın üzerinden en az altı ay geçtikten sonra tedavi evrakları, mevcut raporları varsa grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek yüz bölgesinde tespit edilen yaralanmasının yüzünde sabit ize neden olup olmadığı ve TCK’nin 86 ve 87. maddesinde belirtilen ölçütlere göre yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek nitelikte rapor aldırılması gerekirken, 11.03.2014 tarihli adli raporuna dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
-1-

d) İlk haksız hareketin kimden geldiğinin tespit edilememesi nedeni ile sanık hakkında TCK’nin 29. maddesi uyarınca tahrik hükümlerinin uygulanmasında TCK’nin 3. maddesinde belirtilen orantılılık ilkesi gereğince (1/4) oranında indirim yapılması gerekirken (3/4) oranında indirim yapılması suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayini,
e) Sanığın TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c,son ve 29 maddeleri uyarınca verilen 1 yıl 3 ay hapis cezasından TCK’nin 62. maddesi gereğince (1/6) oranında indirim yapıldığında, sonuç cezanın “1 yıl 15 gün” hapis cezası yerine “12 ay 15 gün” olarak hesaplanması suretiyle eksik ceza tayini,
f) Sanık müdafiinin lehe hükümlerin uygulanması talebi bulunmasına rağmen, objektif ve subjektif koşullarının bulunup bulunmadığı değerlendirilmek suretiyle sanık hakkında 5237 sayılı CMK’nin 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
g) TCK’nin 51/3. maddesi uyarınca, sanığın cezasının ertelenmesi nedeniyle uygulanacak denetim süresinin alt sınırının mahkum olduğu ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
h) TCK’nin 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen hapis cezasının kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirileceğinin ihtarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
ı) TCK’nin 51/8. maddesi uyarınca sanığın denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği takdirde ertelenmiş bulunan hapis cezasının infaz edilmiş sayılacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
i) Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile bazı hükümlerinin iptal edilmiş olduğu hususu da nazara alınarak, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetinin kanuni sonucu olarak 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 11.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

-2-