Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/5054 E. 2019/882 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5054
KARAR NO : 2019/882
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Uzlaşma nedeniyle düşme

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünün, Dairemizin 2016/15868 Esas – 2017/7568 Karar sayılı ilamı ile “Sanığın üzerine atılı kasten yaralama suçunun uzlaşma kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında; taraflar arasında öncelikle 5271 sayılı CMK’nin 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma girişiminde bulunulması, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine yargılamaya devam olunarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği” nedeniyle bozulmuş olup, mahkeme tarafından dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesinin ardından tarafların karşılıklı edimsiz olarak uzlaştıklarına ilişkin uzlaştırma raporunun mahkemeye sunulması sonrasında, mahkemece sanık hakkında açılan davanın uzlaşma nedeniyle düşürülmesine karar verildiği, hükmün katılan tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan inelemede;
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 29/3. maddesinde yer alan “Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir.”;
Aynı Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan “Uzlaştırmacı tarafından yapılacak uzlaşma teklifi, Ek-4’te yer alan uzlaşmanın mahiyeti ile uzlaşmayı kabul veya reddetmenin hukukî sonuçlarının bulunduğu Uzlaşma Teklif Formu’nda yer alan bilgilerin açıklanması ve teklif formunun hazır bulunan ilgiliye imzalatılarak verilmesi suretiyle yapılır. Uzlaştırmacı tarafından bilgilendirme yükümlülüğünün yerine getirildiğine ve uzlaşma teklifinde bulunulduğuna ilişkin formun imzalı örneği uzlaştırma evrakı içine konulur.” ;
Aynı Yönetmeliğin 31/5. maddesinde yer alan “Uzlaştırmacı, raporu taraflara imzalatır.” şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
Somut olayda; uzlaştırmacı başka suçtan cezaevinde bulunan katılan ve sanık ile ayrı ayrı segbis üzerinden yapılan görüşmede uzlaşma mahiyeti hakkında bilgi verildiğini, katılanın ve sanığın uzlaşmayı kabul ettiklerini belirterek segbis görüşme tutanağı düzenlemiş ve uzlaştırma raporunda her hangi bir edim talep etmeksizin tarafların uzlaşmak istediklerini beyan ettikleri belirtilmiş ve sanık da duruşmada uzlaşmayı kabul ettiğini söylemiş ise de katılanın duruşmaya çağrılmadığı gibi temyiz dilekçesinde uzlaştırma işleminden haberinin olmadığını, uzlaşmayı kabul etmediğini bildirmesi, uzlaştırma dosyasında bahse konu Yönetmeliğin 29/5. maddesi gereğince katılan ve sanık tarafından imzalanmış uzlaşma teklif formları ve 31/5. maddesi gereğince de yine katılan ve sanık tarafından imzalanmış uzlaştırmacı raporu bulunmadığının anlaşılması karşısında, ilgili Yönetmelik hükümleri çerçevesinde uzlaştırma işlemlerinin usulüne uygun yapılmasından sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmeyerek usul ve yasaya aykırı olarak yapılan uzlaştırma işlemlerine dayalı hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.