Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/4841 E. 2018/19365 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4841
KARAR NO : 2018/19365
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık müdafii temyiz dilekçesinde … ve … hakkında verilen beraat kararlarını da temyiz etmiş ise de, Dairemizin 10.06.2015 tarihli ve 2015/4819 Esas – 2015/19912 Karar sayılı ilamı ile … ve … hakkında verilen beraat kararlarının onanmasına karar verilmesi nedeniyle kesinleşmiş oldukları anlaşılmakla, sanık müdafiinin sanık … hakkında kasten yaralama, hakaret ve tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
1)Sanık hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Yargılamaya konu suçun 03.01.2014 tarihinde işlenmesine göre, 28.06.2014 tarihinden önce işlenen suçlar açısından, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 72. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 231/8. maddesinin 2. cümlesinin uygulanamayacağı ve daha önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların yargılama konusu suçla ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden, sanık hakkında her ne kadar mahkemece “Afyonkarahisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/60-2011/308 Esas ve Karar sayılı HAGB kararlarında belirtilen denetim süreleri içerisinde iddiayı konu kasıtlı suçları işlediği anlaşılmakla, CMK’nin 231/5 maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına” şeklindeki yanlış gerekçe ile 5271 sayılı CMK’nin 231/5. maddesi uygulanmamış ise de kasten yaralama suçunun ölçülebilir somut maddi zarara neden olan suçlardan olması, sanığın katılanların zararlarını giderdiğine dair dosyaya yansıyan bir bilgi-belge bulunmaması karşısında,
5271 sayılı CMK’nin 231/6-c maddesindeki “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” objektif koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle tebliğnamenin (1) numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin isteme aykırı olarak ONANMASINA,
2)Sanık hakkında hakaret ve tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümlerinin suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaat oluşması nedeniyle TCK’nin 51. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine karar verilen sanığın suçu işlediği tarihin 6545 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden önce olduğu, adli sicil belgesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kaydın olduğu, bu kaydın yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği, 5271 sayılı CMK’nin 231/5.maddesinin uygulanmasını kabul ettiği, tehdit ve hakaret suçlarında dosyaya yansıyan somut (maddi) bir zararın bulunmaması, manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel oluşturmaması gözetilmeden, “Afyonkarahisar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/60-2011/308 Esas ve Karar sayılı HAGB kararlarında belirtilen denetim süreleri içerisinde iddiayı konu kasıtlı suçları işlediği anlaşılmakla, CMK’nun 231/5. maddesinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına” şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle CMK’nin 231/5. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 12.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.