Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/4556 E. 2019/1050 K. 24.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4556
KARAR NO : 2019/1050
KARAR TARİHİ : 24.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanıklar … ve … hakkında, katılan …’ı kasten yaralama suçundan kurulan hükümlere yönelik, Tolgahan vekilinin vekalet ücretine hasren yaptığı temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nin 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın aynı Kanun’un 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, incelenmeksizin mahalline İADESİNE,
2) Sanık …’ın, müşteki …’ı kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın eylemini kimin başlattığı belirlenemeyen tartışma ve kavga ortamında gerçekleştirdiği gerekçesi ile 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesine göre yapılan indirimin alt sınırdan (1/4) yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde (2/4) oranında uygulama yapılarak eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
3) Sanık …’ın, müşteki …’i kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Sanığın eylemini kimin başlattığı belirlenemeyen tartışma ve kavga ortamında gerçekleştirdiği gerekçesi ile 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesine göre yapılan indirimin alt sınırdan (1/4) yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde (2/4) oranında uygulama yapılarak eksik ceza tayini,
b) Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi gereğince hükmolunan 1 yıl hapis cezasına TCK’nin 86/3-e maddesi uyarınca (1/2) oranında arttırım uygulanırken 1 yıl 6 ay hapis cezası yerine hesap hatası yapılarak ”2 yıl” hapis cezası verilmesi, bu ceza üzerinden TCK’nin 87/3. maddesi uyarınca 1/6 oranında artırım yapılırken ”1 yıl 9 ay” yerine hatalı olarak ”2 yıl 4 ay” hapis cezasına hükmedilmesi, TCK’nin 29. maddesi gereği 2/4 oranında indirim yapılırken “10 ay 15 gün” yerine “1 yıl 2 ay” hapis cezasına hükmedilmesi, yine bu cezadan TCK’nin 62. maddesi gereği 1/6 oranında indirim yapıldığında “8 ay 22 gün” yerine “11 ay 20 gün” hapis cezasına hükmedilmesi, TCK’nin 50/ 1-a. maddesinin uygulanması ile sonuç cezanın 5240 TL yerine 7000 TL adli para cezası olarak hatalı belirlenmesi suretiyle sanığa fazla ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 24.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.