Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/4389 E. 2019/481 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4389
KARAR NO : 2019/481
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık … hakkında kemik kırığı oluşacak şekilde kasten yaralamaya suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun ONANMASINA,
2) Sanık … hakkında tehdit ve sanık … hakkında silahla yaşamsal tehlike oluşacak şekilde kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nin 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanık … ‘ya isnat edilen tehdit suçu uzlaştırma kapsamına alınmış ise de, 5271 sayılı CMK’nin 253/3. maddesine göre uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacak olması karşısında, sanık … ‘nın uzlaştırma kapsamına girmeyen 86/1, 87/3 maddeleri gereği nitelikli yaralama suçu ile tehdit suçunu birlikte işlediği anlaşıldığından, tebliğnamenin bu yöndeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
a) Katılan … Kantarcı’nın yaralanmasına ilişkin düzenlenen Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 07.10.2014 tarih, 141562181 numaralı raporunda “sol hemitoraks orta aksiller çizgi üzerinde 8-9. kotlarda 1 cm.lik kenarları düzenli 3 cm.lik cilt, cilt-altını geçen thoraksa nafiz delici kesici alet yaralanması, sol hemitoraks arka aksiller çizgi üzerinde 8.-9. Interkostalda eni 4 cm boyu 2 cm.lik cilt, cilt-altını geçen thoraksa nafiz delici kesici alet yaralanması” olduğunun tespit edildiği, aynı hastanenin 07.10.2014 tarih, Y140041611 tarihli raporunda ise “Sol hemitoraksta arka aksiller hatta düzenli keskin sınırlı oblik seyirli 3 cm kadar cilt, cilt altını geçmiş kas dokusuna ilerleyen toraksa nafiz olan muhtemel delici kesici alet yaralanmasına bağlı insizyonu mevcut” olduğunun tespit edilmiş olması karşısında, katılan … ‘nın yaralanmasına ilişkin tüm tedavi evrakları, rapor ve varsa grafilerin en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek katılanda meydana gelen yaralanmanın sayısı tespit edilmesi, birden fazla olduğunun kabulü halinde her bir yaranın müstakilen hayati tehlikeye neden olup olmadığı hususunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kati raporu alındıktan sonra, görev hususu da nazara alınmak suretiyle sanığın eyleminin kasten yaralama ya da kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin hukuki durumunun tespit ve tayini gerektiği gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
b) Sanık …’in suçta kullandığı bıçağın ele geçirilemediği ve bu nedenle 6136 sayılı Kanun 15/1. maddesi kapsamında olup olmadığı hususunda inceleme yapılmadığı, suçta kullanılan bıçağın 6136 sayılı Kanun’un 15/4 maddesi kapsamında kabul edilmesi halinde ise; 6136 sayılı Kanun’un 15/4. maddesinde tanımlanan suçun tehlike suçu olması ve “taşınması ve bulundurulması yasak olmayan bıçak ve diğer aletlerin bir suçta kullanılmaksızın sırf saldırı amacıyla taşınması halinde oluşacağının” belirtilmesi karşısında, 6136 sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamında yasak niteliği haiz bıçaklardan olmayan suça konu bıçağın kasten yaralama suçunda kullanıldığı ve sanık …’in yaralama suçundan da mahkum olduğu anlaşıldığından “sırf saldırıda kullanmak amacıyla taşıma” suçunun unsurunun oluşmadığı bu nedenle ayrıca 6136 sayılı Kanun’un 15/4. maddesi uyarınca cezalandırılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
c) Hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan ve Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile bazı ibareleri iptal
edilen 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki hak yoksunluklarının, sanık … hakkında kurulan hükme uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321.maddesi uyarınca isteme kısmen uygun BOZULMASINA, 21.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.