Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/4326 E. 2019/66 K. 07.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4326
KARAR NO : 2019/66
KARAR TARİHİ : 07.01.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜMLER : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin katılan …’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6136 sayılı Kanun’a muhalefet etme suçu yönünden katılanın suçtan zarar gören sıfatı ve 5271 sayılı CMK’nin 260. maddesi uyarınca bu hüküm yönünden kanun yoluna başvurma hakkı bulunmadığından, katılanın temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2) Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas Ankara Gölbaşı (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/42 Esas, 2011/488 Karar sayılı ilamı ile 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan verilen 500,00 TL ve 80,00 TL adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmü olduğu halde, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 58/6. maddesi gereğince tayin olunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
3) Sanık … hakkında katılanlara yönelik silahla tehdit, katılan …’a yönelik kasten basit yaralama, sanık … hakkında katılan …’ye yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık … hakkında katılan …’a yönelik kasten basit yaralama suçundan hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesinlik sınırı içinde kalmakta ise de; Ceza Genel Kurulunun 29.09.2009 tarih ve 2009/5-173 Esas, 2009/209 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, doğru uygulama yapılmış olması halinde, adli sicil kaydında tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık … hakkında TCK’nin 58/3. maddesi gereğince seçimlik cezalardan adli para cezası yerine hapis cezası tercih edileceği ve bu hükmün temyize tabi olacağı dikkate alınarak, katılan …’ın sanık … hakkında kasten basit yaralama suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz isteminin incelenebilir olduğu kabul edilmiştir.
a) Katılan … ve …’ın yargılama aşamasındaki beyanlarında, olay yerinde olduğunu belirttikleri Nuh Erdoğan tanık sıfatıyla dinlenip, sonucuna göre olayın başlangıcı, gelişimi ve sonlanış biçimi üzerinde durularak, sanıklar hakkında TCK’nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, sanık … hakkında TCK’nin 27. maddesi uyarınca sınırın aşılması koşullarının bulunup bulunmadığı ve sanık …’nin üzerine atılı silahla tehdit suçunun sübut bulup bulmadığı hususlarının karar yerinde tartışılması gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Katılan … hakkında düzenlenen Gölbaşı Havsak Devlet Hastanesinin 23.01.2012 tarihli raporunda, “alnın ön yüzünde yaklaşık 2-3 cm ince kesi yarası mevcut” olduğunun belirtilmesi karşısında, katılanın tüm tedavi evrakları, geçici ve kati raporları ile birlikte en yakın adli tıp şube müdürlüğüne sevki ile yaralanmasının yüzde sabit ize neden olup olmadığı hususunda raporu aldırılıp, sonucuna göre sanık …’nin hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği halde, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) 5271 sayılı CMK’nin 196/2. maddesine göre, alt sınırı beş yıldan az olmayan cezayı gerektiren 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c-son maddelerinde düzenlenen suçtan yargılanan sanık …’ın istinabe yoluyla dinlenemeyeceği, mutlaka duruşmaya çağrılıp dinlenmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde istinabe yoluyla elde edilen savunması ile yetinilip hüküm kurulması,
nenin olay tarihinden en az 6 ay geçtikten sonra yapılması gerektiği, katılan … hakkında yaralanmanın yüzde sabit iz niteliğinde olduğuna dair 19.06.2012 tarihli raporun ise, olay tarihinin üzerinden 6 ay geçmeden katılanın yapılan muayenesi sonucu düzenlendiği anlaşılmakla, muayene süresi yönünden adli tıp kriterlerine uygun olmayan rapor hükme esas alınmak suretiyle, eksik inceleme ile sanık … hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması, d) Sanık …’nin adli sicil kaydında yer alan Ankara Gölbaşı (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/42 Esas, 2011/488 Karar sayılı ilamı ile 6136 sayılı Kanun’un 13/4. maddesinde düzenlenen suçtan verilen 500,00 TL ve 80,00 TL adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmü tekerrüre esas olduğu halde; sanık … hakkında silahla tehdit suçundan kurulan hükümde TCK’nin 58/6. maddesi gereğince tayin olunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiği ve yine sanık … hakkında katılan …’a yönelik kasten basit yaralama suçundan kurulan hükümde, TCK’nin 58/3. maddesi gereğince, TCK’nin 86/2. maddesinde belirtilen seçimlik cezalardan hapis cezası seçilerek, sonuç cezanın TCK’nin 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de; hükümden sonra 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 12. maddesi ile değişik TCK’nin 75. maddesi uyarınca sanığa yüklenen 6136 sayılı Kanun’un 13/4. maddesinde düzenlenen suçun önödeme kapsamına alınması karşısında; anılan hükme ilişkin, uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, sonucuna göre sanık … hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
e) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
f) Sanık …’ın, katılan …’yi hem kemik kırığına hem de yüzde sabit ize neden olacak şekilde kasten yaraladığı olayda; birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık … hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …’nin ve katılan sanık …’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, sanık …’ın CMUK’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 07.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.