Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/3929 E. 2018/18033 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/3929
KARAR NO : 2018/18033
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Düzenlenen iddianamede talep edilmiş olmasına ve mükerrir olan sanık hakkında hapis cezasına hükmedilmesine rağmen, 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1)Sanığın 10.06.2015 tarihli celcede, …. Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde uzun yıllardır tedavi gördüğünü beyan ettiği, UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanığın güncel sabıka kaydında yer alan…. .Asliye Ceza Mahkemesinin 22.04.2014 suç tarihli, 16.04.2015 tarihli 2014/759 Esas – 2015/294 Karar sayılı ilamı ile “Akıl Hastalığı” nedeniyle güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği ve karara konu…. Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesince düzenlenen 06.01.2015 tarihli raporda; sanığın bipolar afektif denilen ruhsal rahatsızlığının tesbit edildiği, akli melekelerinin yerinde olmadığı, kanuni ehil olmadığı, mahkemece dinlenilmesinde fayda olmadığı, hastalığının sürekli olduğu, temyiz kudretine haiz olmadığının belirtildiği, yine sanığın güncel sabıka kaydında bulunan …. .Asliye Ceza Mahkemesinin 13.06.2014 suç tarihli, 19.07.2016 tarihli ve 2015/290 Esas – 2016/475 Karar sayılı ilamına konu olan…. Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin 06/04/2016 tarih ve 2722 sayılı kurul raporunda, sanığın cezai sorumluluğunun olmadığı, hakkında TCK.nin 32/1 maddesinin tatbiki ile TCK.nin 57. maddesi gereğince koruma ve tedavi amaçlı akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanmasının uygun olduğunun tespit edilmesi karşısında, öncelikle sanığa 5271 sayılı CMK’nin 150/2. maddesi uyarınca müdafii atanıp, sanığın 5237 sayılı TCK’nin 32/1-2. maddesi uyarınca işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını

algılayıp algılayamadığı, bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığının tespiti için dava dosyası ile birlikte önceki tedavilerine ilişkin tüm belgeler ve raporları da eklenerek Adli Tıp Kurumu ilgili İhtisas Kurulundan, tam teşekküllü Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinden veya Tıp Fakültelerinin Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlıklarından sağlık kurulu raporu aldırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Müştekinin kamu görevlisi olduğu gerekçesiyle TCK’nin 86/3-c maddesi gereğince sanığa verilen ceza arttırılmış ise de, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, müştekinin kamu görevlisi olup olmadığının ilgili kurumdan sorulması, buna dair belgelerin dosyaya konulması, suç tarihinde bir kamu görevi ifa edip etmediğinin kesin olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.