Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/1876 E. 2018/16128 K. 25.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1876
KARAR NO : 2018/16128
KARAR TARİHİ : 25.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c-son ve 29. maddeleri uyarınca tayin edilen “3 yıl 9 ay” hapis cezası, TCK’nin 62. maddesi gereğince (1/6) oranında indirim ile “3 yıl 1 ay 15 gün” hapis cezası yerine “2 yıl 13 ay 15 gün” hapis olarak belirlenmiş ise de CMUK’un 326/son maddesi uyarınca cezanın “1 yıl 3 ay” olarak belirlenmesi karşısında, bu husus sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanık hakkında bozma öncesi verilen hükümde TCK’nin 86/1, 86/3-e ve 62. maddeleri uyarınca “1 yıl 3 ay” hapis cezasına hükmedildiği, Dairemizin 01/12/2016 tarihli bozma ilamı ile TCK’nin 51. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmadığı gerekçesi ile hükmün bozulduğu, bozma sonrası yapılan yargılamada ise suç vasfında hataya düşüldüğünün anlaşılarak TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c-son, 29 ve 62. maddeleri uyarınca “2 yıl 13 ay 15 gün” hapis cezasına hükmedildiği, ancak CMUK’un 326/son maddesi gereğince ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış hakkı gözetilerek bu cezanın “1 yıl 3 ay” olarak belirlendiğinin anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04/03/2008 tarihli ve E.2008/6-47-K.2008/43 sayılı ilamında, “sanığın önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını da kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak, sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açılmış olacağı” hususunun belirtilmesine göre, sanık hakkında doğru uygulama yapılarak hükmedilen “2 yıl 13 ay 15 gün” sonuç ceza 2 yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya ilişkin olduğundan, kazanılmış hak nedeniyle belirlenen “1 yıl 3 ay” hapis cezası yönünden açıklanan nedenlerle 5237 sayılı TCK’nin 51. maddesinde belirtilen koşulların gerçekleşmediği, bu takdirde hatalı uygulamadan sanığın ikinci defa faydalandırılarak karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde cezanın ertelenmesi,
2) Kasıtlı suçtan uzun süreli hapis cezasına mahkum edilen sanığın, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve E.2014/140 – K.2015/85 sayılı iptal kararı da gözetilerek, 5237 sayılı TCK’nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/10/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.