Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/1634 E. 2018/17240 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1634
KARAR NO : 2018/17240
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyete dair

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
a) Mağdur …’ün yaralanması ile ilgili olarak …Devlet Hastanesinin 22.06.2013 tarihli genel adli muayene raporunda; “Kafada saçlı deride sol tarafta yaklaşık 4 cm lik kesi, sırtta sol tarafta orta hatta yaklaşık 8 cm lik kesici cisimle oluşmuş tam kat kesi (cilt kesisi) olduğu, mağdurun yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceği ve geçici rapor olduğu” belirtilmesine rağmen, aynı hastanenin beyin ve sinir cerrahisi uzmanınca verilen 04.07.2013 tarihli genel adli muayene raporunda; “beyin ve sinir cerrahisi açısından mağdurun yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte olup, mağdurun yaralanmasının diğer branşlar tarafından ayrıca değerlendirmesi gerektiği” tespitinin yapılması karşısında, mağdurun tüm tedavi evrakları, doktor raporları ile varsa grafilerinin en yakın Adli Tıp Kurumuna gönderilip, mağdurda meydana gelen yaralanmanın basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olup olmadığı ve yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde TCK’nin 86 ve 87. maddelerindeki ölçütlere uygun kesin raporu alındıktan sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
2) Mağdur …’in eski kız arkadaşı olan sanığın amcasının kızı… ’ı rahatsız etmesi nedeniyle tarafların öncelikle telefonda aralarında küfürleştikleri, akabinde buluştuklarında sanığın mağdur …’ü bıçakla yaraladığına ilişkin savunmaları karşısında, … ’ın tanık sıfatıyla dinlenilerek sonucuna göre sanık hakkında TCK’nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3) Sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanırken, hükümde karar tarihi de yanlış gösterilen …2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.09.2013 tarih ve 2012/125 Esas – 2013/1022 Karar sayılı mahkumiyet hükmünün, suç tarihi olan 22.06.2013 tarihinden

-1-

sonra 22.11.2013 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle TCK’nin 58/6. maddesi gereğince tekerrür uygulamasına esas alınamayacağının gözetilmemesi ve bu nedenle TCK’nin 58/3. maddesi uyarınca sanığın TCK’nin 86/2. maddesi uyarınca hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 13.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

-2-