Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/1310 E. 2018/19340 K. 12.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/1310
KARAR NO : 2018/19340
KARAR TARİHİ : 12.12.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık …’a tebliğ edilen gerekçeli kararda, hakkında verilen mahkûmiyet hükmü yönünden kanun yolu ve mercii belirtilmeyerek yanılgıya neden olunduğu, bu nedenle temyiz isteminin öğrenme üzerine süresinde olduğu, 13.07.2015 ve 08.10.2015 tarihli ek kararların hukuki değerden yoksun oldukları kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanık …’ın temyiz dilekçelerinin incelenmesinde, kendisi hakkında kurulan hükümlere yönelik sanık sıfatı ile temyize geldiği, sanık … hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin müşteki sıfatı ile temyiz isteminin bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede;
1) Sanık … hakkında müşteki … e karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 gün 2009/13-12 sayılı kararı uyarınca, sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nin 231. maddesi gereğince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, aynı Kanun’un 231/12. maddesi uyarınca itirazı kabil olup temyizi mümkün bulunmadığından, itiraz mercii tarafından tetkik edilmek üzere, temyizen incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2) Sanık … hakkında müşteki Mehmet’e karşı kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a) Sanığa isnat edilen 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, savunmasının yargılamayı yapan mahkemece bizzat alınması gerektiği gözetilmeyerek, talimatla savunmasının alınması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 196/2. maddesine muhalefet edilmesi,

b) Müşteki Mehmet’in yaralanmasına ilişkin … Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen adli raporun hükme esas alınacak yeterlilikte olmadığı anlaşıldığından, müştekinin tüm tedavi evrakları, geçici ve kesin raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumuna sevk edilerek, 5237 sayılı TCK’nin 86. ve 87. maddelerinde belirlenen ölçütlere göre rapor alınması gerektiği gözetilmeden, yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
c) Müşteki hakkında düzenlenen adli rapora göre; sanığın eylemi nedeniyle müştekinin yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve kemik kırığına neden olacak şekilde yaralandığı olayda, birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK’nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK’nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gereğince, hakkaniyete uygun şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
d) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas – 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesine aykırı davranılması,
e) Sanık hakkında hükmedilen cezanın “5 yıla” çıkartılması sırasında TCK’nin 87/1-son maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmemesi,
f) Sanık hakkında hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK’nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d-son maddeleri gereğince belirlenen “5 yıl” hapis cezası üzerinden TCK’nin 29. maddesi gereğince (1/4) oranında indirim yapıldığında, “3 yıl 9 ay” yerine “3 yıl 11 ay 22 gün” hapis cezasına hükmedilmesi ve yine TCK’nin 62. maddesi gereğince (1/6) oranında indirim yapıldığında sonuç cezanın “3 yıl 1 ay 15 gün” yerine “3 yıl 3 ay 23 gün” hapis cezası olarak hatalı hesaplanması suretiyle fazla ceza tayini,
g) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas – 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden CMUK’un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 12.12.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.