Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/12690 E. 2019/800 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/12690
KARAR NO : 2019/800
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

Basit yaralama suçundan sanık …’ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-e, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.12.2014 tarihli ve 2014/326 Esas, 2014/210 sayılı kararını müteakip sanığın deneme süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine yapılan yargılama sonucunda sanığın, 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 86/3-e, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.06.2018 tarihli ve 2018/312 Esas, 2018/302 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 03.12.2018 tarih ve 2018/11435 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.12.2018 tarih ve 2018/99110 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi sebebiyle yeniden ele alınıp hükmün açıklanmasına karar verildiğinde, aynı Kanun’un 231/11. maddesi hükmü uyarınca önceki hükümde değişiklik yapılmadan aynen açıklanması, ancak kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumu değerlendirilerek; cezanın yarısına kadar belirlenecek bir kısmının infaz edilmemesi ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesi veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine dair cezanın bireyselleştirilmesi hükümlerinin tatbik edilebileceği, bunun dışındaki hususlarda hükmün değiştirilemeyeceği gözetilmeden, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediği anlaşılan sanık hakkında hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, ilk hükümde sanığın müştekiye karşı işlediği basit yaralama suçu nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 86/2, 86/3-e, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına rağmen, açıklanan hükümde ise anılan Kanun’un 86/2, 86/3-e, 62 ve 52/2. maddelerine göre 3.000,00 Türk Lirası adli para cezasıyla cezalandırılmasında, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 48. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.06.2018 tarihli ve 2018/312 Esas, 2018/302 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, sanığın 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesi gereğince 120 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nin 86/3-e maddesi gereğince cezasında (½) artırım yapılarak 180 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, TCK’nin 62. maddesi gereğince cezasında (1/6) indirim yapılarak 150 gün adli para cezasıyla cezalandırılmasına, TCK’nin 52/2.maddesi gereğince sanık hakkında belirlenen adli para cezası günlüğü 20 Türk Lirasından çevrilerek 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, aleyhe sonuç doğurmama ilkesi ve kazanılmış hak nedeniyle cezanın 2.000,00 TL olarak infaz edilmesine, diğer kısımların aynen bırakılmasına; dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.01.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.