Yargıtay Kararı 3. Ceza Dairesi 2018/12357 E. 2019/6341 K. 26.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/12357
KARAR NO : 2019/6341
KARAR TARİHİ : 26.03.2019

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Tayin olunan cezanın karar tarihindeki miktarına göre 14.04.2011 tarihli ve 27905 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 23.03.2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici 2. madde uyarınca hüküm kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, sanığın temyiz itirazının 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık hakkında 4320 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a)Anayasa’nın 141/3, 5271 sayılı CMK’nin 34 ve 230. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve temyiz denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtayın gerekçedeki disiplin işlemini yerine getirmesi için, kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, suçun öğeleri ve kanıtlandığı kabul edilen olayların açıkça gösterilmesi gerekirken, bu ilkelere uyulmadan gerekçesiz hüküm kurulması,
Kabule göre de;
b)20.03.2012 tarihli ve 28239 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren 08.03.2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un 23/1. maddesi ile 14.01.1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun’un tümüyle yürürlükten kaldırıldığı, anılan Kanun’un 13/1. maddesinde, “Bu kanun hükümlerine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet
uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi halinde, fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hakim kararıyla üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur.” şeklindeki düzenleme ile tedbire muhalefet eyleminin yaptırımının yeniden düzenlendiği, tanımlar başlıklı 2. maddesinin (c) bendinde ise, hakim tanımının Aile Mahkemesi hakimini ifade edeceği düzenlemesi karşısında, tedbir kararlarına aykırılık halinde görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu ve bu nedenle görevsizlik kararı verilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
c)Sanık hakkında yaralama suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olması üzerine, dosyayı ele alan mahkemece duruşma açılarak ve sanığın usulüne uygun davetiye ile duruşmaya çağrılarak, sonucuna göre sanık hakkında yeniden yapılacak değerlendirme sonucu CMK’nin 231. maddesine uygun olarak hükmün aynen açıklanması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.03.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.